filozof anlamı
is. (l ince okunur) 1. Felsefe ile uğraşan ve felsefenin gelişmesine katkıda bulunan kimse, felsefeci, feylesof. 2. mec. Felsefe yapmaya meraklı olan kimse. 3. mec. Sakin, kendi hâlinde yaşayan kimse.

filozof anlamı
isim
1) philosopher
2) thinker
3) original thinker

filozof anlamı Fr.philosophe
1.Felsefe ile uğraşan ve felsefenin gelişmesine katkıda bulunan kimse, felsefeci, feylesof: § "Kendilerini Atina Okulu kişilerine, iyonya filozoflarına benzetiyor" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 118. § "Kahkahası ve çarpıntılı ifadeleri cümlelerimizin arasından eksilmeyen sarışın matmazel de Tolstoy'un büyük bir filozof telakki edilemeyeceğini söylüyordu." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 86. § "filozof." -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. § "Ne bileyim, usta olur, yorgancı olur, filozof olur, adam olur." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 96. § "Belki hayat hakikaten bazı filozofların dediği gibi gülünç oyundur." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 124. § "Baha Tevfik, Alman filozofu Buchner'in "Madde ve Kuvvet" adlı eserini dilimize çevirmekte." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 37. § "Adalar'a Marmara'ya açılmış pencerenin ününde kemâl-i sükûnetle mükevvenata karşı bağdaş kuran bu hoca, şarkın büyük bir filozofu..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 134. § "… İtalyalı meşhur filozof Viko'nun yüksek bilgili nazariyelerinde…" -Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 45. § "Vahidüddin'in Süveyş'te, Kral Hüseyin'in oğlu Abdullah ve maiyeti, bir de aralarında bulunan filozof rıza Tevfik tarafından karşılanışı parlak oldu." -Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin, 232. § "… hem de kuvvetli bir filozof olarak tanıtılmıştı." -Elif Şafak, Şehrin Aynaları, 205. § "… bol tentén okuyan filozof bir adam vardı bu pansiyonda…" -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 45. § "Kadim Atina'nın filozof, yazar ve sanatçılarından klasik bir estetik çıkarmak daha kolay." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 66. § "Bu ikinci tür kadınlar o kadar soğuk ve anlayışsızdırlar ki, birçok bilgin, filozof, anlayışın ve aşkın sıcaklığını aşağı sınıfın kadınlarında aramışlardır." -Orhan Pamuk, Sessiz Ev, 218. § "…çoğu 1968 ayaklanmasından gelen bazı genç filozoflar, işi aydının sorumsuzluğuna, ya da dokunulmazlığına kadar götürüp saçmalamaktadır." -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 19. § "La Ville adlı bir oyunu vardır, onda bilgesever (Filozof), şöyle der ozana: "Ey Ozan, sen hiçbir şeyi açıklamıyorsun, ama seninle her şey açıklanıveriyor, anlaşılır bir duruma geliyor."-Nurullah Ataç, Prospero ile Caliban, 35. 2. mec. Felsefe yapmaya meraklı olan (kimse): § "Lakin biraz filozof olalım!" -Ahmet Midhat Efendi, Yeryüzünde Bir Melek, 47. § "Kasım ağanın deniz inşaatına pek merakı yoktu. O daha ziyade bir filozoftu." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 16. § "Senin filozofla kız kardeşi de gelir." -Peyami Safa, Şimşek, 49. § "Bu yaşlı kadın bir filozoftu." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 224. § "Fatma da eline bir kitap almış, bir filozof gibi durmuş." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 328. 3. mec. Sakin, kendi hâlinde yaşayan: § "Sinirlerime hâkim, fakat içerimden gelen mefkûreli hamlelere tabi hem bir filosof hem de bir çocuk hayatı yaşarım." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 407. § "... sıska ve sessiz, filozof ve mütevekkil, aç ve yorgun köpekleri bilir misiniz?" -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 94. 4. mec. Yerinde oturaklı konuşup sorun çözen: § "Bravo Necla, böyle filozof olmalı." -Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 70.