-fire ne demek?
- 6 sözlük, 8 sonuç.
BSTS / Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü
-fire anlamı Osm. fire
Alm. Verschnitt
Bir eşyanın yapımı için tüketilen toplam gereçle,
Tamamlanmış işteki gereç arasındaki fark.
BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü
fire anlamı İng. wastage, shrinkage
1. Malların saklanması veya taşınması sırasında, kuruma, dökülme, bozulma gibi nedenlerle ortaya çıkan eksilme veya ağırlık kaybı. 2. Üretim sürecinde kullanılan hammaddelerin teknik özellikleri ve kullanış biçimlerine göre toz ve ufak parçalar biçiminde ya da buharlaşma yoluyla yok olması.
Güncel Türkçe Sözlük
fire anlamı
is. (fi're) tic. 1. Ağırlık yitimi. 2. Bir iş yapılırken çıkan artık parça. 3. sf. Eksik, noksan.
İngilizce - Türkçe
fire anlamı
isim
1) yangın
2) ateş
3) alev
4) ocak
5) ateş etme
6) ısıtıcı
7) heyecan
8) hırs
fiil
1) kovmak
2) yakmak
3) ateşlemek
4) tutuşturmak
5) ateş almak
6) işten atmak
7) ısıtmak
8) işten kovmak
9) işten çıkarmak
10) alev almak
11) yanmak
12) soruvermek
13) soru yağmuruna tutmak
14) çalışmak
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
fire anlamı Rum.fhyra
1. Her tür ticari malda kuruma, dökülme, bozulma gibi sebeplerle eksilme, ağırlık yitimi: § "‘Kocam' sözünün ağzından fırlayıverişi dışında fire verdiği söylenemezdi." -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 61. § "fire. Malın süp üntüyeve daraya çıkan noksanından beyyin masrıf ve tenzil." -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. 2. Bir iş yapılırken çıkan artık parça: § "Ancak küçük bir fire bırakarak malı oradan çekmesini bilir." -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 63.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
fire anlamıHayvan vergisi.
Yenicekale -Maraş
fire anlamıŞırası çıkarılmış üzüm posası.
Zencidere -Kayseri
fire anlamıDaima, herzaman.
Hançalar *Çal -Denizli
-fire eş anlamlısı
eksik is. 1. İhtiyaç duyulan şey:
"Aynı zamanda, eski dönem edebiyatımızın sohbet ve mülakat türlerinde boşluk olan eksiğini tamamlıyordu." -A. Kabaklı. 2.
sf. Bir bölümü olmayan, noksan, natamam:
Bu kitap eksik, baş tarafı yok. 3.
sf. Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat. 4.
sf. Az.
noksan sf. 1. Eksik. 2.
is. Eksiklik, kusur:
"O, noksanını bilgi ve akıl ile gidermesini bilir." -R. H. Karay.