Pilin tam olarak dolması için en az üç saat
fişe takılı kalması gerekiyor.
At least three hours to fully charge the battery needs to remain plugged.
Kaynak: posta.com.tr62 numarayı verdi bana makine ve dr x e muayene olacağımı yazdı elimdeki
fişe.
He gave me the number 62 written in my hand I'd plug in the machine and dr xe examination.
Kaynak: blog.milliyet.com.trÜzerine aldığı elektrikli battaniyeyi
fişe taktı.
Put the plug on the electric blanket.
Kaynak: haberler.comBu telefonlarun pilini doldurmak için
fişe takılı bir istasyon üzerine bırakmak yeterli.
This is a station on the phones enough to leave plugged in to fill the battery.
Kaynak: chip.com.trBir avuç dolusu cihaz, esas olarak “
fişe tak ve oynat” idiyse de, bu çok enderdi. Kullanıcıların, yeni bir cihaz eklerken, çoğunlukla iki
Kaynak: ISA (bilgisayar)Kalem havyalar yavaş ısındıkları için çalışma sırasında genellikle
fişe takılı bırakılmakta ve sıcak kalmaktadır. Bu yüzden kalem havyanın
Kaynak: HavyaBurada asıl gaye yazar adı ve kitap adı ile kitabın fiziki özelliklerinin
fişe yazılmasında birliği sağlamaktır. Türkiye'de uzun seneler
Kaynak: KatalogYarışmacılar bayrağın yanındaki zımbayı ellerindeki
fişe (kontrol kartı) basarak kontrol noktasına ulaştıklarını kanıtlarlar.
Kaynak: Oryantiring