formalite anlamı
is. 1. huk. Yerine getirilmesi kanunca zorunlu kılınan işlem: "Dedim ya, bir miras davasının formaliteleriyle hiçbir alakam yok." -N. Hikmet. 2. mec. Önem verilmediği hâlde bir zorunluluğa bağlı olarak yapılan biçimsel davranış: "Bir, iki formalite sualinden sonra taburcu edilen birkaç çocuk..." -R. N. Güntekin.

formalite anlamı
isim
1) formality
2) circumstance

formalite anlamı Fr.formalité
1. Yöntem veya yasaların gerektirdiği işlem: § "Mesela, fakat birkaç ameleye, formalitesi Tamam olmamış bir iş için para, yalnız hasta bir hademeye çalışmadığı aylar için ücret veriyorsunuz." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 59. § "… resmî formalitelere uymakla beraber…" -Ahmet Rasim, Tarih ve Muharrir, 121. 2. Önem verilmediği hâlde bir zorunluluğa bağlı olarak yapılan biçimsel davranış: § "Ona yazık, formaliteler yüzünden üzülmeye bile fırsat bulamadığı için kahrolur." -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 72. § "Ondan sonra Yarım yamalak bir araya gelmeler, formalite muameleleri..." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 160.§ "On yıl sonra yüreğini oynatan şeylerin, gelişigüzel formaliteler olacağını göreceksin." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 287. 3. Yerine getirilmesi kanunca zorunlu kılınan işlem: § "... kararname ve formaliteler sık sık değişir." -Peyami Safa, Doğu Batı Sentezi, 192. § "Resmî formaliteleri bitmiş, her şey düzenlenmişti." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri ayarlama Enstitüsü, 283.