Işıklandırılmış palmiyeler hoşuma gitmişti
fotoğraflamak istedim.
I liked the illuminated palm trees wanted to photograph.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBizim en önemli amacımız Cumhurbaşkanı'nı iyi
fotoğraflamak.
Our most important goal is to photograph a good president.
Kaynak: iha.com.trSarı, amacının Türkiye'nin bütün kelebeklerini
fotoğraflamak olduğunu belirtti.
Yellow, the purpose of all the butterflies to photograph in Turkey, he said.
Kaynak: timeturk.comBirkaç yıl önceydi, Mesarya'da bir köye gitmiştim, köyü, doğayı ölümsüzleştirmek,
fotoğraflamak için.
A few years ago, I went to a village Mesarya, village, nature, immortal, to photograph.
Kaynak: kibrispostasi.comÇizgilerin yalnızca yukarıdan açıkça görülebildiğinden Peru Hava Kuvvetleri 'ni bölgeyi
fotoğraflamak için yardım etmeleri konusunda ikna
Kaynak: Maria ReicheBu dönemdeki pek çok işi Samanyolu 'nu
fotoğraflamak oldu. Max Wolf ile birlikte, gökadanın bazı karanlık bölgelerinin aslında gaz ve toz
Kaynak: Edward Emerson Barnardçalışmaktaydı. 2004 ABD başkanlık seçimleri sırasında ülkenin tüm eyaletlerindeki seçim kampanyalarını
fotoğraflamak üzere seyahatlar yaptı.
Kaynak: Richard Avedonİsrail askerlerinin bu manevrasını
fotoğraflamak isteyen bir Fransız Birleşmiş Milletler yetkilisi meçhul bir sniper ateşiyle öldürüldü.
Kaynak: Sabra ve Şatilla KatliamıTüm çalışmalarını
fotoğraflamak da dahil olmak üzere titizlikle kayıt altına almıştır ve işte bu yüzden erken dönem öncüleri arasında en
Kaynak: Havacılık tarihi