Gözümüz hep dışarı bakıyor suçlu arayıp duruyoruz,
fütursuzca.
I always call and stand guilty eyes looking out, brazenly.
Kaynak: blog.milliyet.com.trSanki Onlar bize böyle bir yetki ve ruhsat vermişler gibi,
fütursuzca yazıp çiziyoruz.
It's like they gave us such an authorization and registration, write and draw brazenly.
Kaynak: memleket.com.trMilliyetçiliğe
fütursuzca saldırıyor.
Nationalism brazenly attacking.
Kaynak: hurriyet.com.trAşağılıkça,
fütursuzca sorgulandı.
Aşağılıkça, brazenly questioned.
Kaynak: focushaber.comPartide çeşit çeşit pastalar olacağını işiten Rıfat, bu teklifi
fütursuzca kabul edip onlarla gider. Uzun zamandır aradıkları Sıtkı
Kaynak: Eyvah Kızım Büyüdü