amaç is. 1. Ulaşmak istenilen sonuç, maksat:
"Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar." -A. Ümit. 2. Gaye:
"Her milletten, her tabakadan, huyları, dinleri, dilleri farklı fakat amaçları aynı olan insanların bulunduğu bir yerdi burası." -İ. O. Anar. 3. Hedef:
"Amaç, şüphe götürmeyecek ilk kesin bilgiye varmaktı." -İ. O. Anar. 4. Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon.
hedef is. 1. Nişan alınacak yer, nişangâh. 2.
mec. Amaç, gaye, maksat:
"Asıl önemlisi devlet büyük hedefler dikmişti; milletin benimsediği, övündüğü hedeflerdi bunlar." -T. Buğra. 3.
mec. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta:
"Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" -Atatürk.
kin is. (ki:ni) Birine karşı duyulan öç alma isteği, garaz:
"Adımız miskindir bizim / Düşmanımız kindir bizim." -Yunus Emre.
maksat is. İstenilen şey, amaç, gaye, erek:
"Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı." -R. N. Güntekin.