gardiyan anlamı
is. Cezaevlerinde düzeni, tutukluların kurallara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse: "Eski gardiyan boş gözlerle bakıyor, en küçük bir ilgi göstermiyordu." -O. Kemal.

gardiyan anlamı
isim
1) guard
2) guardian
3) warden
4) warden
5) warder
6) warder
7) turnkey
8) jailer
9) screw
10) prison officer
11) gaoler

gardiyan anlamı Fr.gardien
Ceza evlerinde düzeni, tutukluların yasalara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse:§ "Celâl, bana küçük bir gardiyan odasında yer buldu." -Reşat Nuri Güntekin, Damga, 51. § "Bekçi gelir. Gardiyan kılığındadır." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar (Evcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak), 81. § "Görünmeyen bir gardiyanın muhafazası altında, bir sürgüne gitmek için sırasına dizilmiş mahkûmları andırıyordu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 62. § "Kapıda, kahvehane tezgâhlarındaki fincanlar gibi yan yana ve üst üste, birkaç jandarma ve gardiyan bize bakıyor." -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 8. § "Kürekte, gardiyanlar mahkûmlara böyle bir terbiye vermedikleri için, Metge ve arkadaşları yollarını kaybettiler işte." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 116. § "Delici bakışları mahkûmun, gardiyanların üzerinde gezdiren kâtip…" -Elif Şafak, Şehrin Aynaları, 140. § "Gelibolu'daki hapishanede gardiyan olarak çalışan ama maaşıyla geçinemediği için iş dışında seyyar satıcılık yapan, Bigalı köyünden çocukluk arkadaşıydı bu." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 301.