Kimseye karşı her hangi bir
garez, nefret duymadım.
Any grudge against anyone, never heard of hate.
Kaynak: fotospor.comCan kurtarma derdinde olan bir kurumun fedakar çalışanlarına
garez içinde saldıranlara merhamet gösterilirse çözüme ulaşmak mümkün olmayacak.
Employees of an organization who is trying to save lives in selfless compassion is shown attacking in spite not be able to reach a solution.
Kaynak: internethaber.comHiçbir eleştiriye ve farklı fikre tahammülü kalmadığı anlaşılan Başbakan ve onun sözcüleri, muhalefete karşı kin,
garez ve nefret siyasetine hız vermişlerdir.
No criticism and tolerance of different ideas NO EVENT understood the Prime Minister and his spokesmen against the opposition hatred, malice and hate politics gave speed.
Kaynak: sanliurfa.com''Hiçbir eleştiriye ve farklı fikre tahammülü kalmadığı anlaşılan Başbakan ve onun sözcüleri, muhalefete karşı kin,
garez ve nefret siyasetine hız vermişlerdir.
'' NO EVENT tolerate any criticism and different idea, apparently the Prime Minister and his spokesmen against the opposition hatred, malice and hate politics have given speed.
Kaynak: haber7.comAncak hünkârım siz bu derecede
garez duyan kişilerin sözlerine kulak vermeye devam ettiğiniz takdirde ben kulunuz da hizmet etme gücümü
Kaynak: Merzifonlu Çalık Hacı Ali PaşaDiğer taraftan ağabeyi Akıllı lakabı verilen Leo'ya karşı büyük bir antipati ve hatta
garez besleme içine girmişti. Aleksandros tüm
Kaynak: Aleksandrosaçıklamalar yapılarak Hindistan sivil halkının hoşnutsuzluğu ya hiç ele alınmamaktadır veya hoşnutsüluklara özel şahsi
garez olarak açıklanmaktadır.
Kaynak: Hint Ayaklanması, 1857Aristoteles'in en azından Spevsippos'a karşı kalıcı bir
garez duyduğunu biliyoruz. Aynı yıl, belki de ustasının teşvikiyle, Ksenokratos ve
Kaynak: Aristotelesisyânlar ile uğraşmakta olan Emevîler de Türkler 'e karşı aşırı kin ve
garez duyguları beslemekteydiler. Abbâsîler adına hilâfeti ele
Kaynak: Alevilik