Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
garımak anlamıBir kimseyi ya da malı başkasına kötülemek: Hasan, Ahmet'i garıdı.
*Merzifon -Amasya
garımak anlamıOyun bozmak: Ayşe'yi oyuna almıyalım. O çok garıyor.
-Amasya
garımak anlamıİşe yaramaz olmak, eskimek: Hayvanın nalı garıdı, yeniletiver.
Aslanköy *Mersin, *Mut ve köyleri -İçel
garımak anlamıİşler üst üste yığılmak: İşler garıdı,
Altından nasıl çıkacağız bakalım.
Kuzköy *Akkuş -Ordu
garımak anlamıTarlada ürünler fazlaca olgunlaşıp, kendiliğinden dökülmek, boşa gitmek.
Kuzköy *Akkuş, Danışman *Fatsa -Ordu
garımak anlamıUsanmak, bıkmak.
Danışman *Fatsa -Ordu
garımak anlamı
1. Karın. 2. İşkembe.
garımak anlamı1. Suya batmak, suya boğmak. 2. Yaşlanmak: Gurumuş, garıhmış kimi yeri çürümüş
Malatya