garnitür anlamı
is. 1. Et veya balık gibi asıl yemeğin yanına eklenen sebze, patates vb. yiyecekler. 2. Herhangi bir şeyi ona uygun nitelikte Tamamlayan nesne. 3. Giyecekleri süslemek için eklenen şey, süs.

garnitür anlamı
isim
1) garniture
2) garnish
3) side dish
4) fixings
5) side order
6) trimming
7) jardiniere

garnitür anlamı Fr.garniture
1. Herhangi bir şeyi ona uygun nitelikte Tamamlayan nesne: § "Sırf ruh hayatımın sıkıntısı içinde sizi daha fazla bunaltmamak ve en değerli olması lazım mücerret ruh anlarını biraz garnitürleştirmek için yevmiyeme sokuşturuyorum." -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 37. 2. Giyecekleri süslemek için eklenen şey, süs:§ "Bahire çiğ ve haykırıcı renklerden acayip garnitürlere varıncaya kadar esvaplarının her kısmında aynı tertipsizlikleri yapıyordu." -Peyami Safa, Şimşek, 114. § "Hiç tayyörüm kalmadı. Yeni bir manto ile garnitürü terzilerin eline bırakmak fenadır." -Peyami Safa, Mahşer, 99. § "Bunların ikisi de libaslarını bir dikişçiye diktirmiş, bir moda mucibince bir ölçüde biçilmiş bir derece garnitürle tezyin olunmuş." -Ahmet Midhat Efendi, Müşahedat, 20. § "Bahire çiğ ve haykırıcı renklerden acayip garnitürlere varıncaya kadar esvaplarının her kısmında aynı tertipsizlikleri yapıyordu." -Peyami Safa, Şimşek, 114. 3. Et veya balık gibi asıl yemeğin yanına eklenen sebze, patates vb. yiyecekler. § "Butlar, deriler, sırtlar, boyun halkaları sıyrıldıkça garnitür olarak yer alan patates puflarında da azalmalar görülüyordu." -Ahmet Rasim, Ramazan Sohbetleri, 48.