gazaplandırmak anlamı (-i) Öfkelendirmek, kızdırmak: "Emine'yi bunların hepsinden fazla gazaplandıran şey belki kocasının kafasında para diye bir kıymet olmaması." -H. E. Adıvar.
gazaplandırmak eş anlamlısı
kızdırmak (-i) 1. Kızmasına neden olmak, kızmasını sağlamak. 2. Isıtmak. 3. mec. Öfkelenmesine neden olmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek: "Onları kızdıracak bir kötülük mü yaptın?" -H. R. Gürpınar.
öfkelendirmek (-i) Öfkelenmesine yol açmak, kızdırmak.