Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

geçinmek ne demek?

 - 4 sözlük, 9 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

geçinmek anlamı
(nsz) 1. Yaşamak için gerekeni sağlamak: "Muharrem artık yalnız balıkçılıkla geçiniyordu." -S. F. Abasıyanık. 2. (-le) Uzlaşmak, anlaşmak: Aman çocuklar, birbirinizle iyi geçinin. 3. mec. Taslamak: "Şiir güç ya, şair olmak, şair geçinmek o kadar değil." -N. Ataç. 4. (-den) mec. Kendi gereksinimlerini başkalarından sağlamak: "Sen altmış para verip bir paket tütün almaz, herkesin tabakasından geçinirsin." -M. Ş. Esendal. 5. hlk. Ölmek.

Tarama Sözlüğü

geçinmek anlamı
1. Yaşamak, ömür sürmek. 2. Ölmek. 3. Kendini... gibi saymak, ...gibi görmek.

Türkçe - İngilizce

geçinmek anlamı
fiil
1) get along
2) go along
3) get along with
4) make a living
5) subsist
6) earn a living
7) getting on with
8) manage
9) handle
10) support oneself
11) make out
12) rub along
kelime öbeği
1) make both ends meet

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

geçinmek anlamı
Ölmek.

Uluğbey *Senirkent -Isparta
-Burdur
Yukarıseyit *Çal, Kabaklar *Çameli, *Çivril, *Sarayköy ve köyleri -Denizli
Eymir *Bozdoğan -Aydın
Tepeköy *Torbalı, *Bornova, -İzmir
-Manisa ve çevresi
*Savaştepe -Balıkesir
*Lapseki -Çanakkale
*İnegöl -Bursa
Tokat -Eskişehir
*Merzifon -Amasya
Bayadı, Sarıca *Gölköy, Sarmaşık *Fatsa -Ordu
*Bayburt -Gümüşhane
Erkiniş *Yusufeli, Bağlıca *Ardanuç -Artvin
*Ahlat -Bitlis
Kesirik -Elâzığ
-Malatya
-Gaziantep
-Maraş
*Antakya, *Reyhanlı -Hatay
*Gürün -Sivas*Bor -Niğde
*Ermenek -Konya
*Osmaniye -Adana
*Mut -İçel
Bağyaka *Finike -Antalya
Dont *Fethiye, Pınarlıbelen *Bodrum -Muğla

geçinmek anlamı
Bir olaydan, işten yararlanmak, çıkar sağlamak.

*Antakya Hatay

geçinmek anlamı
Geçinmek || keçinmek

Erzurum

geçinmek anlamı
Ölmek: Benim adam da geçindi

Malatya

géçinmek anlamı
1. Ölmek, 2. Hayatını sürdürmek

Çüngüş, Çermik Diyarbakır

geçinmek anlamı
Maişetini temin etmek

Artvin Yusufeli Uşhum köyü

geçinmek eş anlamlısı

anlaşmak
(nsz) 1. Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak: "Bakın böylesine bir dilimiz olmasaydı, nasıl anlaşacaktık şimdi?" -N. Uygur. 2. (-le) Sözleşmek, sözleşme imzalamak.
ölmek
(nsz) 1. Yaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek. 2. Bitki, solmak: Bu çiçekler dayanmaz, çabuk ölür. 3. mec. Bazı sebeplerle çok sıkıntı veya acı çekmek. 4. mec. Değerini, geçerliğini, gücünü yitirmek, kullanılmamak: Bu usul öldü artık.
uzlaşmak
(nsz) Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı anlaşmak ve mutabık kalmak, antant kalmak: "O vakit politika ile mücerret ilmi birbiriyle gayet kolay uzlaşır şeyler sanıyordum." -R. N. Güntekin.

"geçinmek" için örnek kullanımlar

Kosova'da nüfusun yarısı işsiz ve günde iki euro ile geçinmek zorunda.
Half of the population in Kosovo are unemployed and have to go along with two euro per day.
Kaynak: dw.de
İyi Müslüman olmak için hanım ile iyi geçinmek şarttır.
Good to be a Muslim woman must get along well with.
Kaynak: kadikoygazetesi.com
Hükümetle iyi geçinmek için medyanın bağımsızlığına müdahale ediyorlar.
For a good relationship with the government and the independence of the media are intervening.
Kaynak: odatv.com
Ekonomik durgunlukta asgari ücretle geçinmek çok daha zor.
Economic recession much more difficult to make a living minimum wage.
Kaynak: amerikaninsesi.com
Uzun zaman aldıkları bahşiş ve yüzdelerle geçinmek zorunda kalan garsonlar, artık sabit bir ücret almaya başlamıştır. Garsonlukta
Kaynak: Garson
istemeyen ABD Başkanı Obama da İsrail Başbakanı Netanyahu ile iyi geçinmek için, yeni Başkan seçildiğinde İsrail'den talep ettiği,
Kaynak: İsrail lobisi
Yaşamak, canlılığını, hayatını varlığını sürdürmek; sağ olmak; oturmak, eğleşmek; geçinmek; görüp geçirmek, başından geçmek gibi anlamlara
Kaynak: Yaşamak
insanları eğlendirir bir bölümü ise Türkiyede olduğu gibi fuhuş yaparak geçinmek zorundadır artık Hindistan'da Hijralara eskisi kadar değer
Kaynak: Hijra
Mimarlığı geçinmek için, resmi ise sevdiği için yaptığını belirten sanatçının; metal baskı çalışmaları , porselen ve cam işleri ile pişmiş
Kaynak: Cihat Burak
Bir Yayla geçinmek öyle çok kolay değildir. Diğer yandan bu burç olmasaydı, Adem ve Havva'dan beri dünyada pek bir şey değişmezdi.
Kaynak: Yay burcu
hakimiyetinin kesin olduğunu, bunun bir doğu sınırı olacağını ve bu yüzden buradaki Kürt aşiret reisleri ile iyi geçinmek gerektiğini bildirir.
Kaynak: Edward William Charles Noel
ile geçinmek mümkün olmadığından aynı zamanda İstanbul Haseki Hastanesi'ne girerek 1973 yılında emekli olana dek memur olarak çalışmıştır.
Kaynak: Hasan Tunç
Yeşilçam'ın futbol kökenli sinemacılarından Memduh Ün 'ün filminde Kemal Sunal geçinmek için ne iş olsa yapan futbol meraklısı, Beşiktaş'a
Kaynak: Garip (film)
Fransız Devrimi 'nin zor şartları sebebiyle 1791'de babasını kaybeden Gros, kendi kaynakları ile geçinmek zorunda kaldı. Kendini tamamıyla
Kaynak: Antoine-Jean Gros
Ayrıca geçinmek devlet memurluğu şekilde görevler aldi. Devrimin başlamasinda sonra takibeden 10 yılda her bir yıl Fransiz yurtseverlik
Kaynak: Luigi Cherubini
Çünkü köyde hayvancılık ve tarımla geçinmek daha kolay. Bu insanlara, ‘köyünüze dönemezsiniz' diyemeyeceğimize göre burada bir köyün
Kaynak: Doğuyeli, Solhan
25 yıl önce Ergene nehrinden balıkçılık yaparak da geçinmek mümkündü. Şu an yanından geçmek bile çevre insanlarına rahatsızlık vermektedir
Kaynak: Düğüncübaşı, Lüleburgaz
Aile büyük kente gelmiştir, tutunmak, geçinmek, temel atıp serpilmek zorundadır. Köyden kente göç eden ailenin babası Ramazan (Fikret
Kaynak: Fidan (film)
Bundan sonra, Eyyubîlerle iyi geçinmek isteyen Alaeddin Keykubad esir aldığı Eyyubî kumandanlarını serbest bıraktı. Aynı şekilde Melik
Kaynak: I. Alâeddin Keykubad
Mehmet Bey'in oğlu Süleyman Şah, komşu beylik Osmanlılarla dost geçinmek, Karamanoğullarının düşmanlığından da korunmak için kızı Devlet
Kaynak: Simav

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.