Kim ne derse desin, o
gencecik insanlara bir demokrasi borcumuz var.
Whatever anyone says, it is a very young democracy, the people owe.
Kaynak: haber.gazetevatan.comDaha
gencecik yaşında türlü yerel tören ve düğünlere sesiyle katıldı.
You sound very young age participated in any local ceremonies and weddings.
Kaynak: sabah.com.trMarjane Statrapi,
gencecik gözlerle izlemektedir İran rejiminde olan bitenleri.
Marjane Statrapi, young eyes, the Iranian regime followed what was going on.
Kaynak: boluolay.comSonuçta söz konusu olan bir insanın, hem de
gencecik bir insanın hayatıydı.
Such that ultimately a human, as well as a very young man life.
Kaynak: haber7.comHeykelde yeni olan Meryem'in
gencecik yüzüdür, çünkü o zamana kadar Meryem Ana heykellerde genellikle yaşlı bir kadın olarak tasvir
Kaynak: PietàEn sonunda ışığa geldiğinde askerin titreyen ve ağlamak üzere olan
gencecik bir delikanlı olduğunu görür. Vincent sesini çıkartmaz ama
Kaynak: Bu Sandviçte Mayonez YokVe Asmin
gencecik yaşında bir gecede tüm ümitlerini, yaşama sevincini, hayata olan güvenini ve sevgisini kaybedecek. | Orhan Kılıç |
Kaynak: Aşk Bir HayalBu arada hastalar hastaneye yetişemez, çocuklar okuluna gidemez, bazıları Karasu'nun hışmına uğrayıp sulara kapılır,
gencecik anneler,
Kaynak: Köprü (dizi)The Raven'da
gencecik bir Jack Nicholson izlemek mümkündür. 1970'li yıllara gelindiğinde, yine korku tarzında filmlerde rol almaya devam
Kaynak: Vincent Price