geveze ne demek?
- 5 sözlük, 6 sonuç.BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
geveze anlamı
Boşboğaz, geveze, baltayı taşa vuran gölge oyunu tipi.
Boşboğaz, geveze, baltayı taşa vuran gölge oyunu tipi.
BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü
geveze anlamı
(Kar.) Karagöz oyununda boşboğaz, çam deviren, geveze bir tip.
(Kar.) Karagöz oyununda boşboğaz, çam deviren, geveze bir tip.
Güncel Türkçe Sözlük
geveze anlamı
sf. 1. Çok konuşan, çenesi düşük, lafçı, lafazan, zevzek, lakırtı ebesi, ağız kavafı, lakırtı kavafı, çaçaron: "Bir insanın geveze, hasis ve korkak olması kendisine yeter." -N. F. Kısakürek. 2. mec. Sır saklamayan, boşboğaz.
sf. 1. Çok konuşan, çenesi düşük, lafçı, lafazan, zevzek, lakırtı ebesi, ağız kavafı, lakırtı kavafı, çaçaron: "Bir insanın geveze, hasis ve korkak olması kendisine yeter." -N. F. Kısakürek. 2. mec. Sır saklamayan, boşboğaz.
Türkçe - İngilizce
geveze anlamı
sıfat
1) chatty
2) talkative
3) chattering
4) mouthy
5) garrulous
6) loquacious
7) voluble
8) indiscreet
9) gossipy
10) gabby
11) gushy
12) talky
13) gushing
14) rattle-pated
isim
1) windbag
2) babbler
3) blab
4) rattlebrain
5) windjammer
6) chatterer
7) gabbler
8) gasbag
9) prater
10) prattler
sıfat
1) chatty
2) talkative
3) chattering
4) mouthy
5) garrulous
6) loquacious
7) voluble
8) indiscreet
9) gossipy
10) gabby
11) gushy
12) talky
13) gushing
14) rattle-pated
isim
1) windbag
2) babbler
3) blab
4) rattlebrain
5) windjammer
6) chatterer
7) gabbler
8) gasbag
9) prater
10) prattler
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
geveze anlamı
Sürü hayvanlarının boynuna takılan küçük çan.
Sürü hayvanlarının boynuna takılan küçük çan.
Çapalı *Dinar -Afyon
Uluğbey *Senirkent -Isparta
*Savaştepe -Balıkesir
Tavaklı *Ezine -Çanakkale
Şücaattin *Seyitgazi -Eskişehir
*Merzifon ve köyleri -Amasya
Beşikdüzü *Vakfıkebir -Trabzon
geveze anlamı
Aşınan parçanın görevini yapamaması.
Aşınan parçanın görevini yapamaması.
*Ağın -Elâzığ
geveze eş anlamlısı
boşboğaz
sf. 1. Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklayamayan, geveze: "O kadar boşboğaz çocuk arasında da vakayı bir sır olarak saklamak güçtü." -Y. K. Beyatlı. 2. Yerli yersiz konuşan.
sf. 1. Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklayamayan, geveze: "O kadar boşboğaz çocuk arasında da vakayı bir sır olarak saklamak güçtü." -Y. K. Beyatlı. 2. Yerli yersiz konuşan.
çaçaron
sf. Geveze: "Bir kaynanam var çaçaron ama artık işi bitmiş." -H. R. Gürpınar.
sf. Geveze: "Bir kaynanam var çaçaron ama artık işi bitmiş." -H. R. Gürpınar.
lafazan
sf. (l ince okunur) esk. Geveze: "Çok lafazan ve bilgilisiniz ama jeton sizde biraz geç düşüyor anlaşılan." -H. Taner.
sf. (l ince okunur) esk. Geveze: "Çok lafazan ve bilgilisiniz ama jeton sizde biraz geç düşüyor anlaşılan." -H. Taner.
lafçı
sf. 1. Geveze. 2. İyi, etkili konuşan. 3. mec. Söz götürüp getiren, dedikoducu.
sf. 1. Geveze. 2. İyi, etkili konuşan. 3. mec. Söz götürüp getiren, dedikoducu.
zevzek
sf. Geveze.
sf. Geveze.
"geveze" için örnek kullanımlar
Geveze bir filmdi ayrıca.
Chatterbox is also a film.
Kaynak: blog.radikal.com.trKadının; Âdem'in kaburga kemiğinden yaratılması ise, onların geveze, açgözlü, kıskanç, kavgacı, güvenilmez ve baştan çıkarıcı sıfatlarına verilmiştir.
Of the woman is the creation of Adam's rib, their chattering, greedy, jealous, quarrelsome, and seductive qualities of unreliable given.
Kaynak: yerelgundem.comGeveze Kız, Barbara Park 'ın yazdığı ve en çok sattığı,en çok sevilmiş serisidir. Burda Junie B. jones adlı geveze bir kızdan söz
Kaynak: Geveze Kız
Kaynak: Geveze Kız
Ergenlik dönemindeki atılgan bir genç için, bu kanaatlere sebep olanın geveze ve gerici teorisyen Fransız kibar ve korkak “komünist”leri
Kaynak: Régis Debray
Kaynak: Régis Debray
Nudge :Nudge;11 yaşında,geveze,sempatik ve iyimser bir kızdır. Max onun "harika bir çocuk olduğunu ama Rahibe Teresa'yı baltalı bir katile
Kaynak: Maximum Ride
Kaynak: Maximum Ride
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
