gezinmek (nsz) 1. Eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek, dolaşmak, seyran etmek:
"Başı bir düşünceyle ağırlaşmış gibi öne düşük, elleri cebinde, geziniyordu." -P. Safa. 2. Belirli bir çevre içinde gezip durmak:
"Bir akşam rıhtım boyunda geziniyordum." -S. F. Abasıyanık. 3.
müz. Özellikle doğaçtan yapılan müzikte, ezgiyi belli bir makam anlayışı içinde değişik perdeler üzerinde çalmak, dolaşmak.