Bugünkü duruma bakıldığında şöyle bir hedefle mücadeleye
girilmek zorundadır.
Looking at the present situation in the fight against a target has to be entered as follows.
Kaynak: evrensel.netOysa şimdi
girilmek istenilen Avrupa Birliği'nde de, Osmanlı İmparatorluğu'nun bağlaşığı, yakın dostu olan Almanya'da da kafatasıcılar çok.
But now required to be entered in the European Union, the ally of the Ottoman Empire, in Germany kafatasıcılar close friend, too.
Kaynak: blog.milliyet.com.trKabataş Erkek Lisesi'nde hocalık yaptığı dönemde, misafir öğrenci sıfatıyla başka sınıflardan dersine
girilmek istenen tek hocadır.
Kaynak: Oktay Tunceristenirse bilgisayar programına tüm buhar kapanı bilgileri
girilmek suretiyle (kapan tipi, imalatçı firma, giriş basıncı, karşı basınç,
Kaynak: TrapmanSydney Bristow babası tarafından çocukluk yıllarında bilinçaltına
girilmek sureti ile ajan olarak eğitilmiştir. Sydney, normalin üstünde
Kaynak: Alias (dizi)Çünkü Rastafarianizm inancında mezara tek parça halinde
girilmek istenir. 1981 yılında ağırlaşan Marley, son günlerini yaşamak için
Kaynak: Bob Marleylik uçaksavarlarla muharebeye
girilmek zorunda kalındı ve tümü imha edildi. Tümen, bölgeyi ele geçirdikten sonra kadın askerle savaştığını
Kaynak: Stalingrad Muharebesi