Hardt ve Negri'nin de dikkat çektikleri gibi, 1990'lasrın sonunda başlayan radikal dalgada
göçebelik öne çıkıyordu.
As Hardt and Negri draw attention, 1990'lasrın radical wave started at the end of nomadism came to the forefront.
Kaynak: birgun.netGılzaîler (Gılzeyler ya da Galzaylar olarak da bilinir), Afganistan 'da Gazne ile Kandehar arasında
göçebelik eden ve Peştuca konuşan
Kaynak: GılzaîlerSu kaynakları çok az olup,
göçebelik ve hayvan besleyiciliği yapılmaktadır. Batı Sahra'da başka doğal kaynak olarak fosfat madenleri
Kaynak: Batı SahraKanunlarda tek tek göç, toplu göç,
göçebelik, meskun olma, aşiret kavramları geçer. Türk soylu ve Türk kültürüne ait olmayı Bakanlar
Kaynak: GöçmenYersizyurtsuzluk bu anlamda
göçebelik ve göçebe düşünce kavramlarıyla birlikte değerlendirilir. Belirgin olarak Gilles Deleuze ve
Kaynak: YersizyurtsuzlukYerleşiklik ve
göçebelik: Konar-göçer Türkler. Türkmenler köken olarak hayvancılık (sığır , koyun , keçi ) yapan, binit (binek hayvanı) olarak
Kaynak: Türkiye TürkmenleriVe bir de bu soyu bildiğimizden beri
göçebelik ya da aşiret yaşantısı izlerine rastlayamıyoruz. yerleşmiş ya da
göçebelik hiç yaşamamış olabilirler.
Kaynak: Darıseki, İmranlıDevletin kurulması ile gelinen bu aşamada artık
göçebelik dönemindeki kan bağı yeterli olmaz. Toplumsal dayanışmayı sağlayacak yeni
Kaynak: İbn-i HaldunBölgeye ilk yerleşenler
göçebelik geleneğinden geliyordu. Giderek yerleşik yaşama alışarak tarımla uğraşmaya başladılar Sevr anlaşmasından
Kaynak: SaruhanlıDogal ortamdan faydalanmak için sicaklik, sogukluk, otlak, su vb nedenlerden dolayi
göçebelik devam etmistir. Kültür: Köyün gelenek , görenek
Kaynak: İğdeli, Kovancılarİbn Haldun'a göre umran (uygarlık, kültür) ağacının kökü badiye (
göçebelik) ise gövdesi mülk (devlet) ve hadara (kent yaşamı), özsuyu “
Kaynak: Asabiyye