etli sf. 1. İçinde et bulunan. 2. Eti çok olan: Etli koyun. 3. Dolgun, kalın: "Aşağıya sarkan kalın, etli, ıslak dudakları vardı." -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. Yenecek kısmı çok olan (meyve): Etli, lezzetli bir zeytin.
semiz sf. 1. Şişman: "Semiz ve romatizmalı olan bu adam, suya ayağını bile değdirmemiştir." -F. R. Atay. 2. Eti, yağı çok olan, tavlı: "Semiz bir köpeğe bile yetmeyecek bir parayla bu kadar süründüm." -N. F. Kısakürek.