Finale kadar çıkma başarısı gösteren
gölge grubu y,ne beğenildi.
Showing the exit to the final success of the group in the shadow, nor likely.
Kaynak: spothaber.comDemokratik gelişmemize
gölge düşüren bazı adli uygulamalar mevcut.
Some forensic applications available that marred the democratic improvement.
Kaynak: kibrispostasi.comGeçmiş, bizim yazmak istediğimiz tarihe
gölge düşürmemeli'' dedi.
The past must not cloud our history,'' he said we want to write.
Kaynak: abhaber.comŞu çözüm sürecine bir
gölge düşmeden bu iş başarılsın istiyoruz.
We want you to succeed in this business without falling into a shadow of the solution process.
Kaynak: haber.mynet.comGölge, saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık. yüzünün tersinde oluşan karanlığa
gölge denir.
Kaynak: Gölge Karagöz ve Hacivat taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvir lerle bir perdede oynatılan
gölge oyunu dur. Karagöz
Kaynak: Karagöz ve HacivatBireysel olarak çeşitli illerin halkevleri nde ve, Adana , Antalya ve Ankara 'da yerleşik olarak
gölge oyunu ile kukla gösterileri
Kaynak: Hadi PoyrazoğluGüneş saati kadranı ya da gnomon, güneş saati nde
gölge yi tabana aktaran kısımdır. Grekçe de "gösterge" anlamına gelmektedir. Matematik
Kaynak: GnomonSilüet (Fransızca : "silhouette"), bir şeyin yalnız kenar çizgileriyle tek renk olarak beliren görüntüsü,
gölge. Bir şeyin yalnız kenar
Kaynak: Silüet