Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

gölge ne demek?

 - 6 sözlük, 6 sonuç.

BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü

gölge anlamı İng. shadow Osm. zıll Alm. schatten Fr. ombre
Bir gökcisminin güneş ışığını engellemesinden ileri gelen ışıksız uzay parçası.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

gölge anlamı Osm. zıl Fr. ombre
(astronomi, fizik)

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

gölge anlamı İng. ghost (image), echo Osm. hayal, hayalet, peri, gölgelenme Alm. Geisterbild, Echo Fr. fantôme, image fantôme, écho (image)
TV. Almaç görüntülüğünde resmin temel konusunun hem bulunması gereken yerde hem de onun biraz yanında daha soluk olarak çift görünmesi durumu.

Güncel Türkçe Sözlük

gölge anlamı
is. 1. Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık: "Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?" -H. E. Adıvar. 2. Güneş ışınlarından korunacak yer: "Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin." -M. Ş. Esendal. 3. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet: "Pencereden dışarıya bir gölge çıktı, arkasından seğirttiler." -A. Gündüz. 4. Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk. 5. Röfle. 6. Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan: Gölge başkan. Gölge kabine. 7. mec. Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse. 8. mec. Koruma, kayırma himaye: Onun gölgesi Altında yaşıyor.

Kişi Adları Sözlüğü

Gölge anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Kız
1. Işığın önüne gelen bir cismin yere veya yanına bıraktığı karartı. 2. Güneş ışınlarından korunulacak yer. 3. Koruma, gözetme.

Türkçe - İngilizce

gölge anlamı
isim
1) shadow
2) shade
3) silhouette
4) dark
5) cloud
6) simulacrum

gölge eş anlamlısı

röfle
is. 1. Saçın değişik tonlarda boyanması. 2. Saçın yansıması, gölge.
silüet
is. 1. Karaltı: "Bir kadın silüetinin koşarak silindiğini de görür gibi olmuştum." -R. H. Karay. 2. Gölge.

"gölge" için örnek kullanımlar

Finale kadar çıkma başarısı gösteren gölge grubu y,ne beğenildi.
Showing the exit to the final success of the group in the shadow, nor likely.
Kaynak: spothaber.com
Demokratik gelişmemize gölge düşüren bazı adli uygulamalar mevcut.
Some forensic applications available that marred the democratic improvement.
Kaynak: kibrispostasi.com
Geçmiş, bizim yazmak istediğimiz tarihe gölge düşürmemeli'' dedi.
The past must not cloud our history,'' he said we want to write.
Kaynak: abhaber.com
Şu çözüm sürecine bir gölge düşmeden bu iş başarılsın istiyoruz.
We want you to succeed in this business without falling into a shadow of the solution process.
Kaynak: haber.mynet.com
Gölge, saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık. yüzünün tersinde oluşan karanlığa gölge denir.
Kaynak: Gölge
Karagöz ve Hacivat taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvir lerle bir perdede oynatılan gölge oyunu dur. Karagöz
Kaynak: Karagöz ve Hacivat
Bireysel olarak çeşitli illerin halkevleri nde ve, Adana , Antalya ve Ankara 'da yerleşik olarak gölge oyunu ile kukla gösterileri
Kaynak: Hadi Poyrazoğlu
Güneş saati kadranı ya da gnomon, güneş saati nde gölge yi tabana aktaran kısımdır. Grekçe de "gösterge" anlamına gelmektedir. Matematik
Kaynak: Gnomon
Silüet (Fransızca : "silhouette"), bir şeyin yalnız kenar çizgileriyle tek renk olarak beliren görüntüsü, gölge. Bir şeyin yalnız kenar
Kaynak: Silüet

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.