görüngü ne demek?
- 5 sözlük, 5 sonuç.BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
görüngü anlamı İng. phenomenon, appearance Osm.hadise Alm.Erscheinung, Phänomen Fr.phénomène phainomenon
1- (Genellikle) Duyularla algılanabilen her şey. // "Kendinde şey"in (Ding an sich, chose en soi, thing-in-itself) bağlılaşık kavramı. Görüngü, hem gerçek varlıktan, hem de salt görüntüden ayırt edilir. 2- (Fizik ötesinde) Kendinde var olan salt bir gerçekliği ortaya koyan. Örneğin Platon için duyulur dünya (görüngüler dünyası) duyulur üstü olan idealar dünyasının (Platon'a göre gerçek dünya), yani usla bilinen düşünülür dünyanın (noumenon'lar dünyasının) görüngüsüdür. Leibniz için de uzay içindeki cisimler dünyası duyulur üstü olan tinsel -> monad dünyasının "iyi temellendirilmiş bir görüngüsü"dür. 3- (Kant'ta) "Olabilir deneyin konusu" olan her şey görüngüdür. Duyularla bağlı insan usu yalnızca görüngüleri (phainomenon) bilebilir, onların arkasındaki kendinde şeyleri (noumenon) bilemez. 4- (Fichte'de) Görüngü, benlin etkinliğinin ürünüdür. 5-(Görüngübilimde) Yalnızca düşünülen, dolaylı olarak bilinen içeriklere karşıt olarak, doğrudan doğruya görülenen, yaşanmış olan içerikler. Bu anlamda, bir gerçek varolan (ör. kendi iç edimlerimiz) ya da özü bakımından kavranmış bir nesne de (ör. üçgen) görüngü olabilir.
1- (Genellikle) Duyularla algılanabilen her şey. // "Kendinde şey"in (Ding an sich, chose en soi, thing-in-itself) bağlılaşık kavramı. Görüngü, hem gerçek varlıktan, hem de salt görüntüden ayırt edilir. 2- (Fizik ötesinde) Kendinde var olan salt bir gerçekliği ortaya koyan. Örneğin Platon için duyulur dünya (görüngüler dünyası) duyulur üstü olan idealar dünyasının (Platon'a göre gerçek dünya), yani usla bilinen düşünülür dünyanın (noumenon'lar dünyasının) görüngüsüdür. Leibniz için de uzay içindeki cisimler dünyası duyulur üstü olan tinsel -> monad dünyasının "iyi temellendirilmiş bir görüngüsü"dür. 3- (Kant'ta) "Olabilir deneyin konusu" olan her şey görüngüdür. Duyularla bağlı insan usu yalnızca görüngüleri (phainomenon) bilebilir, onların arkasındaki kendinde şeyleri (noumenon) bilemez. 4- (Fichte'de) Görüngü, benlin etkinliğinin ürünüdür. 5-(Görüngübilimde) Yalnızca düşünülen, dolaylı olarak bilinen içeriklere karşıt olarak, doğrudan doğruya görülenen, yaşanmış olan içerikler. Bu anlamda, bir gerçek varolan (ör. kendi iç edimlerimiz) ya da özü bakımından kavranmış bir nesne de (ör. üçgen) görüngü olabilir.
BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü
görüngü anlamı İng. phenomenon Osm. fenomen Alm. Phänomen, Erscheinung Fr.phénomène Jap. gensyô
Kuramsal anlamı üzerinde pek durulmadan, yalnız gözlenmiş olan belirli bir doğa ya da deney olayı.
Kuramsal anlamı üzerinde pek durulmadan, yalnız gözlenmiş olan belirli bir doğa ya da deney olayı.
BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
görüngü anlamı İng. phenomenon
Herhangi bir nesne ya da olayın algılanabilen yönleri.
Herhangi bir nesne ya da olayın algılanabilen yönleri.
Güncel Türkçe Sözlük
görüngü anlamı
is. fel. Duyularla algılanabilen her şey, fenomen, numen karşıtı.
is. fel. Duyularla algılanabilen her şey, fenomen, numen karşıtı.
Türkçe - İngilizce
görüngü anlamı
phenomenon
phenomenon
görüngü zıt anlamlısı
numen
is. fel. Nesnenin kendisi, görüngü karşıtı.
is. fel. Nesnenin kendisi, görüngü karşıtı.
"görüngü" için örnek kullanımlar
Fenomen (Fr.: phénomène veya görüngü), duyularla algılanabilen şey. Fenomen kelimesi, bazılarınca sadece şaşırtıcı şeyler için kullanılsa
Kaynak: Fenomen
Kaynak: Fenomen
Ancak sınıf evrensel bir görüngü değildir. Birçok avcı-toplayıcı toplumda toplumsal sınıf yoktur, sıklıkla sürekli liderleri olmaz ve
Kaynak: Toplumsal sınıf
Kaynak: Toplumsal sınıf
kaynaklarda sunyata , dharmata , görüngü ve boşluk, duruluk ve boşluk veya neşe ve boşluk olarak ifade edilen olgu üzerine içgörüyü gerektirir
Kaynak: Vipassana
Kaynak: Vipassana
Nesneyi, seçilen bakış açısıyla ayrıştırmaya ve bu ayrımı, orijinal görüngü nün yeniden oluşturulabileceği sembollere çevirmeye dayalıdır
Kaynak: Sezgi (Bergson)
Kaynak: Sezgi (Bergson)
Birliklere verilen temel eğitimin etkinleşmesinde belki de en belirgin görüngü, Sovyet topçusunun ateş yenileme hızındaki gelişmedir.
Kaynak: Kutuzov Harekâtı
Kaynak: Kutuzov Harekâtı
Öncelikle Kıta filozofları, görüngü leri anlamanın tek ve en doğru yöntemi olarak doğa bilimleri ni ele alan bilimciliği genellikle
Kaynak: Kıta felsefesi
Kaynak: Kıta felsefesi
Bu denklemler Maxwell denklemleri olarak bilinir ve kuantum fiziği öncesi bilinen bütün elektrik ve manyetik görüngü leri açıklamaktadır
Kaynak: Elektromanyetik kuvvet
Kaynak: Elektromanyetik kuvvet
Fenomen: görüngü. Fenomenizm: görüngücülük. Fermantasyon : mayalanma. Festfud : ayak üstü,hazır yemek. Figürasyon: biçimleme. Fiklibustering:
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcükler
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcükler
Ters bir görüngü ayrıca görülmektedir – gayrıresmî in informal görüşmelerde, vokatif biçim bazen yalın hâlin yerini alır. Örneğin "Józio
Kaynak: Vokatif
Kaynak: Vokatif
"Nazizm kökenlerini Hıristiyanlıktan alan bir görüngü değildir. Hıristiyan Yahudilik karşıtlığı ve Hıristiyanların Yahudilere uyguladığı
Kaynak: Antisemitizm
Kaynak: Antisemitizm
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
