Türkçe bilmeyen baba Abdülhamit Zir, Suriye'ye döneceği için
görüntülenmek istemedi.
Zir do not speak Turkish father Abdul Hamid, did not appear to return to Syria.
Kaynak: sabah.com.trMekan çıkışında gazetecileri görünce
görüntülenmek istemeyince mağazanın personel kapısından hemen otoparka indi.
The door of the store's staff did not want journalists saw the display output location just landed in the parking lot.
Kaynak: beyazgazete.comKapsamlı
görüntülenmek istenen tweet üzerine tıklandığında, tüm ayrıntılar tweet'lerin altındaki bölümde geliyor.
Comprehensive appear when you click on the desired tweet, tweets under the section all the details coming.
Kaynak: pclabs.com.trÖzellikle ekranda
görüntülenmek üzere tasarlanan EPS, baskı öncesi süreçlerde sık kullanılan, yaygın bir biçimdir. Baskı öncesi süreçlerde
Kaynak: EPS (dosya biçimi)Açıkçası, belirli bir sahne veya sekanstaki her şey
görüntülenmek zorunda değildir, ancak sürekli atlamalı kurgu kullanımı, filme çizgi
Kaynak: Kurgu (sinema)