İl ve ilçe yöneticileri, Sarıgül'le
görüşebilmek için sıraya giriyor.
Provincial and district managers are lining up to negotiate Sarıgül'le.
Kaynak: gercekgundem.comGirişimden habersiz kadınlarla da
görüşebilmek için çadır eylemleri yaptık.
Women are unaware of attempts to negotiate a tent made actions.
Kaynak: bianet.orgHaluk YILDIZ'ın teşekkür konuşmasının ardından bir sonraki seyahatte tekrar
görüşebilmek dileğiyle vedalaştı.
After the speech re-negotiate your next trip YILDIZ Haluk you wish you farewell.
Kaynak: kastamonupostasi.comJeff'in eski kız arkadaşıyla yeniden
görüşebilmek için çocukluğunun geçtiği liman şehrine döndüğünü anlıyoruz.
Jeff's ex-girlfriend re-negotiate the city returned to port in order to understand childhood.
Kaynak: evrensel.net1919'daki kongre günlerinde , Mustafa Kemal 'le bizzat
görüşebilmek için Sivas 'a gitti. Milis Müfreze Komutanı olarak batı cephesinde
Kaynak: Fatma Seher ErdenFuzuki Kouyama : Jan Halberd ile
görüşebilmek için de istiyordu. Fuzuki bunu reddetti çünkü Mitsuki'nin hayatı söz konusu olsa bile,
Kaynak: Full Moon wo Sagaşite karakterleriBütün bu olan biten K'yı yıpratır, yorgun düşürür; K şatoyla
görüşebilmek için bir randevu alır, fakat o kadar yorgundur ki uyuyakalır, bu
Kaynak: Franz Kafka