gösteriş ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.BSTS / Kılıçoyunu Terimleri Sözlüğü
gösteriş anlamı İng. Feint Fr. Feinte itl.: finta
Doğrudan doğruya ya da bir çelgiden sonra, tepki yaratmak amacıyla, savut ucunu ileriye doğru uzatma.
Doğrudan doğruya ya da bir çelgiden sonra, tepki yaratmak amacıyla, savut ucunu ileriye doğru uzatma.
Güncel Türkçe Sözlük
gösteriş anlamı
is. 1. Gösterme işi. 2. Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış, çalım, kurum: "Eski hayat baştan başa bir nümayiş ve gösteriş hayatı idi." -A. Haşim. 3. Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık: Bu yapının hiç gösterişi yok. 4. Görkem.
is. 1. Gösterme işi. 2. Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış, çalım, kurum: "Eski hayat baştan başa bir nümayiş ve gösteriş hayatı idi." -A. Haşim. 3. Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık: Bu yapının hiç gösterişi yok. 4. Görkem.
Türkçe - İngilizce
gösteriş anlamı
isim
1) show
2) ostentation
3) panache
4) pretension
5) splurge
6) display
7) swank
8) glitter
9) blazon
10) parade
11) vanity
12) flashiness
13) veneer
14) flourish
15) pomposity
16) showiness
17) dash
18) pride
19) splendidness
20) shew
21) veneering
22) frill
23) glossiness
24) gaiety
25) furbelows
26) blazonry
27) array
28) affectation
29) showing-off
30) show-off
sıfat
1) put-on
isim
1) show
2) ostentation
3) panache
4) pretension
5) splurge
6) display
7) swank
8) glitter
9) blazon
10) parade
11) vanity
12) flashiness
13) veneer
14) flourish
15) pomposity
16) showiness
17) dash
18) pride
19) splendidness
20) shew
21) veneering
22) frill
23) glossiness
24) gaiety
25) furbelows
26) blazonry
27) array
28) affectation
29) showing-off
30) show-off
sıfat
1) put-on
gösteriş eş anlamlısı
çalım
is. 1. Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka: "Sözlerini tartarak konuşuyorlarsa çalımlarından değil bu." -N. Uygur. 2. Kılıcın keskin yanı. 3. Menzil, erim: Kurşun çalımı. Göz çalımı. 4. Biraz benzeme, andırma. 5. den. Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması. 6. sp. Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi.
is. 1. Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka: "Sözlerini tartarak konuşuyorlarsa çalımlarından değil bu." -N. Uygur. 2. Kılıcın keskin yanı. 3. Menzil, erim: Kurşun çalımı. Göz çalımı. 4. Biraz benzeme, andırma. 5. den. Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması. 6. sp. Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi.
görkem
is. Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat, şaşaa.
is. Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat, şaşaa.
kurum
(I) is. Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is: "Vapur dumanı ve baca kurumuyla kapkara olan saçlarımla yastığı kirletmek istemiyordum." -Halikarnas Balıkçısı.
(I) is. Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is: "Vapur dumanı ve baca kurumuyla kapkara olan saçlarımla yastığı kirletmek istemiyordum." -Halikarnas Balıkçısı.
kurum
(II) is. huk. Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese: Türk Dil Kurumu.
(II) is. huk. Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese: Türk Dil Kurumu.
kurum
(III) is. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet, tekebbür: "Sokakta bir sadrazam kurumu ile yürür." -H. E. Adıvar.
(III) is. Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet, tekebbür: "Sokakta bir sadrazam kurumu ile yürür." -H. E. Adıvar.
şaşırtmak
(-i) 1. Şaşırmasına sebep olmak: "Aklına geleni yapar, ani, asabi hareketlerle herkesi şaşırtırdı." -Ö. Seyfettin. 2. Yanıltmak: "İri vücudunu sizi çok ama çok şaşırtan bir yumuşaklıkta kullanabiliyor." -T. Dursun K. 3. bit. b. Daha iyi yetişmelerini sağlamak için ağaç fidanlarının veya çiçek fidelerinin yerlerini değiştirmek. 4. (nsz) Şaşkınlaşmak, şaşmak.
(-i) 1. Şaşırmasına sebep olmak: "Aklına geleni yapar, ani, asabi hareketlerle herkesi şaşırtırdı." -Ö. Seyfettin. 2. Yanıltmak: "İri vücudunu sizi çok ama çok şaşırtan bir yumuşaklıkta kullanabiliyor." -T. Dursun K. 3. bit. b. Daha iyi yetişmelerini sağlamak için ağaç fidanlarının veya çiçek fidelerinin yerlerini değiştirmek. 4. (nsz) Şaşkınlaşmak, şaşmak.
"gösteriş" için örnek kullanımlar
Fakat gösteriş ve tasannu' ve avamperestane nümayiş etmemek gerektir.
But the panache and tasannu 'and avamperestane not require nümayiş.
Kaynak: risaleajans.comSir Edwin bu dekoratif nitelikli aletleri gösteriş için bulunduruyordu.
Sir Edwin bulunduruyordu to splurge on these decorative qualified appliances.
Kaynak: timeturk.comBir insanın gösteriş için eşyanın esiri olması ne kadar acıdır.
To show off how much pain a person to be a prisoner of the goods.
Kaynak: kibrispostasi.comGösteriş yapmazdı, çok sadeydi ama aynı zamanda derinlikliydi de.
Would not show off, but it was so simple at the same time derinlikliydi.
Kaynak: bbc.co.ukVanity Fair (V&F): Tek tek ele alındıklarında İngilizce'de Vanity: Kibir, gösteriş, hava, ve Fair: Panayır, festival anlamlarına gelirken,
Kaynak: Vanity Fair
Kaynak: Vanity Fair
Filmlerde gösteriş yapmış profesyonellerden drag'i sadece bir kez deneyen kişilere; bir çok drag sanatçı türü vardır. Drag queenler ayrıca
Kaynak: Drag queen
Kaynak: Drag queen
En büyük özelliği zevk için öldürdüğü Jedi lar'ın ışın kılıçlarını kemerine bir gösteriş madalyası gibi takıyor olmasıdır. Utapau
Kaynak: General Grievous
Kaynak: General Grievous
Saltanat kelimesi Türkçe 'de gösteriş ve zenginlik anlamında da kullanılır. Saltanat'ın bazı dönemlerinde, padişahın yetkin olmamasından
Kaynak: Saltanat
Kaynak: Saltanat
Fiil olarak kullanılması ("artistlik yapmak" vb.) argo da "hava atma", "gösteriş yapma" anlamlarına gelir. - Kategori:Edebiyat terimleri
Kaynak: Artist
Kaynak: Artist
Bu yapı için termoregülasyon ve gösteriş de dahil çok yönlü işlevler öne sürüldü. Yapılan son tahminlere göre Spinosaurus bilinen bütün
Kaynak: Spinosaurus
Kaynak: Spinosaurus
Kriss Akabusi Usain Bolt 'un yarışı bitirmeden yaptığı bu hareketi gösteriş olarak niteledi ve bunun daha da iyi bir zaman yapamamasına mâl
Kaynak: 2008 Yaz Olimpiyatları'nda atletizm - Erkekler 100 metre
Kaynak: 2008 Yaz Olimpiyatları'nda atletizm - Erkekler 100 metre
İslam'ın emirlerine göre sadaka, gösteriş için verilmemiş olmak şartı ile açıkça verilebilir. Fakat sadakanın gizli olarak verilmesi
Kaynak: Sadaka
Kaynak: Sadaka
yönleri yerine, çoğunlukla öznel-kişisel taraflarıyla ilgili, gösteriş yapma dikkat çekme ve çevredekilerin ilgisini toplama amacındaki kişidir.
Kaynak: Lamer
Kaynak: Lamer
1978-1982 yılları arasında yayınlanan TV dizisi "Taxi"de ise kendini beğenmiş gösteriş meraklısı "Bobby Wheeler" tiplemesiyle ekranlarda
Kaynak: Jeff Conaway
Kaynak: Jeff Conaway
harcayarak bu şekilde bir israf edebilme yeteneğine sahip olduğunu gösteren sinyallerin yollandığı gösteriş amaçlı tüketim gibi işlediğidir.
Kaynak: Handikap ilkesi
Kaynak: Handikap ilkesi
Ercüment, İstanbullu, zengin, gösteriş düşkünü bir iş adamıdır. Behzat ve ekibi 20. bölümün sonunda Ercüment'i yakalayarak tutuklamayı
Kaynak: Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi (1. sezon)
Kaynak: Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi (1. sezon)
düşmüş olan yaklaşık 40 milyon Sestertius değerinde bir mücevher giyerek geldiği akşam yemeği dolayısıyla bir gösteriş örneği olarak bahsedilir.
Kaynak: Lollia Paulina
Kaynak: Lollia Paulina
İktidara gelişi: Constantius'un getirdiği gösteriş azaltıldı. Hizmetkârların ve muhafızların sayısı azaltıldı. Aynı zamanda magister militum
Kaynak: Julianus
Kaynak: Julianus
Bobbi Eden gösteriş modelliğine 1998'de girdi. Hollanda Penthouse Pet Yılın Kadını yarışmasını ikinci sırada bitirdi. Sonra lingerie
Kaynak: Bobbi Eden
Kaynak: Bobbi Eden
Buna rağmen bu bileşikler yaygın olarak ve genelde gösteriş amaçlı kullanılırlar. Örneğin, flamingo ve somon balıklarının pembe renkleri
Kaynak: Karotenoid
Kaynak: Karotenoid
Başka dilden geçen sözcüklerin yenisiyle değiştirilme dizelgeleri Arapça kökenli alıntı sözler: şatafat(lı) | şatafat(lı) | gösteriş(li) |
Kaynak: Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin Türkçe karşılıkları
Kaynak: Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin Türkçe karşılıkları
Üst orta sınıfın kibirli bireyleriyle o dünyaya ait olmayan ‘sıradan' bir insanı (Mike) biraraya getirerek aşırılığın, gösteriş
Kaynak: Şölen (oyun)
Kaynak: Şölen (oyun)
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
