Bu yüzden evde pankart yazdığımızı
gösterme gereği dahi duymadık.
So even heard of the need to show the house painted that banner.
Kaynak: haber3.comBu yüzden de evde pankart yazdığımızı
gösterme gereği duymadık.
So they did not need to show the house painted that banner.
Kaynak: haberler.comİkinci el araç alım satımlarında otoyu ustaya
gösterme devri bitiyor.
Transfer of second-hand vehicle to show his trades master otoyu ends.
Kaynak: hurriyet.com.trÖyle ki filmi
gösterme imkânı olup olmayacağı bile şüpheliydi.
It is even questionable whether or not an opportunity to show the movie.
Kaynak: kadinhaberleri.netGenellikle bu tepki
gösterme biçimi, muhalif görüşü sözle ifade etme yanında o görüşü toplumsallaştırma ve bir grupla birlikte ifade etme
Kaynak: ProtestoMatematik te tanıt (belgit, ispat), ilgilenilen bir önermenin, belirli aksiyom lar esas alınarak, doğru olduğunu
gösterme yöntemidir.
Kaynak: Matematiksel ispatDemo versiyonu ya da bir şarkının demo'su; (İngilizce demonstration (kullanışını
gösterme) kelimesinin kısaltması) dağıtım yerine referans
Kaynak: Demo (müzik)Araç takip aracın yerini harita üzerinde
gösterme işlemidir. Yer belirlemede GPS uyduları kullanılır. GPS uydularının kullanılmasından
Kaynak: Araç takibiHeterosist, genetik te, birleşen iki farklı türün sonucunun ebeveyin türlere göre üstün özellik
gösterme derecesidir. Melez azmanlığı,
Kaynak: HeterosisMatematik te doğrudan tanıtlama, verilen bir önermenin varolan matematiksel teoremlerden yararlanarak doğru olduğunu
gösterme işlemidir.
Kaynak: Doğrudan tanıtlamaRadyoaktivite , saptama,
gösterme ve hesaplama" anlamına gelen "radioactivity, detection, indication and computation" kelimelerinden elde
Kaynak: RadiacYataklık, suça önceden ya da suç anında katılmaksızın, suç işlemiş kişiye bilerek barınacak yer
gösterme, suç konusu bir eylemle elde
Kaynak: YataklıkKimyasal denklem, kimyasal bir reaksiyon un kantitatif (nicel) görünüşünü, sembollerle
gösterme şeklidir. Enerji ve kütlenin korunumunu
Kaynak: Denklem (kimya)değişkenlerin herhangi bir toplam değerinin limitte belirli bir "çekim gücü gösteren dağılıma" göre dağılım
gösterme eğiliminde olduğu gerçeğini önerir.
Kaynak: Merkezi limit teoremiOysa düşmanın hazırlıklı olduğu, öngörebileceği bir hareket tarzı, doğal olarak onun dengesini pekiştirerek direnç
gösterme olanaklarını
Kaynak: Dolaylı tutum stratejisiRAM, genellikle bilgisayardaki ana hafıza ya da birincil depo; yükleme,
gösterme, uygulamaları yönlendirme ve veri için çalışma alanı
Kaynak: RAMdeğişkenin üzerine mouse ile gelindiğinde değişkenin özelliklerini
gösterme, fonksiyonun üzerine gelindiğinde kod içerisinde fonksiyonu
Kaynak: Programlama1934 Eylülünde Himmler 'in SD (Güvenlik Servisi)'yi açmasıyla kendini
gösterme fırsatını yakaladı. 1935 yılının başında Yahudi problemi ile
Kaynak: Adolf EichmannÖte yandan, 2004 yılında Gmail o anda gösterilmekte olan e-posta ile ilgili reklam
gösterme kabiliyetinden dolayı özel hayatın gizliliğine
Kaynak: Gmailbir halkanın konjüge olmasından beklenecek kararlılıktan daha yüksek bir kararlılık
gösterme özelliğine aromatiklik (veya aromatisite) denir.
Kaynak: Aromatiklik