Hedefimiz de Selçuklu'ya, insanımıza daha iyi hizmet
götürebilmek.
Our goal is the Seljuks, able to take a better service to our people.
Kaynak: merhabahaber.comMazotunu vermediğiniz takdirde ambulansla
götürebilmek mümkün değildi.
If you do not Mazotunu able to take an ambulance was not possible.
Kaynak: haberimport.com2023 hedefimiz var, hane halkının yarısına 1000 Mbps internet
götürebilmek.
2023's goal, households able to take half of the 1000 Mbps internet.
Kaynak: sabah.com.trAksine onlar alın terleriyle eve ekmek
götürebilmek için mücadele ediyorlar.
Get the contrary, they are fighting for terleriyle able to take home the bread.
Kaynak: evrensel.netEl-Kudüs Açık Üniversitesi, arka planlarından bağımsız olarak toplumun tüm kesimlerine eğitim
götürebilmek için Açık Öğretim Sistemini
Kaynak: El-Kudüs Açık Üniversitesidiye bağırırlar, o da atına saman
götürebilmek için gelip harmanı savurur O da samandan bir avuç alarak atına yem alarak götürürmüş.
Kaynak: Yel Atave bunu daha ileriye
götürebilmek için erdogan köyü tarım ve hayvancılık koperatifi kurulmuştur. Muhtarlık: Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği
Kaynak: Erdoğan, GürünEtiyopya'dan bahseden ilk tarihi belgeleri yaklaşık MÖ 5000 yılına kadar
götürebilmek mümkündür. İlk Çağ'da kuzeydeki Mısır Krallığı nın
Kaynak: EtiyopyaAynı dönemde nüfusu hızla artan Kağıthane'ye daha iyi hizmet
götürebilmek için aynı bölge belediye yapıldı. 1980'lerde Şişli ilçesi
Kaynak: ŞişliAlay, Kanlısırt üzerinden taarruzunu ileri
götürebilmek için bu takviyeye şiddetle ihtiyaç duymakta idi. Ancak Yarbay Saip bu isteği kabul
Kaynak: Arıburnu Cephesiablukayı hafifletmek, Filistin Cephesi ne denizden yardım
götürebilmek ve Osmanlı halkının moralini yükseltmek olduğunu söyledi Cemal Paşa
Kaynak: Osmanlı Donanması