Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

gözdeki ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

gözdeki anlamı
1. Sığırlarda, yük hayvanlarında, sıkıntı yüzünden gözde kanın toplanması ve gözün sertleşmesi hastalığı. 2. Halk arasında yem yiyen bir hayvana bakan aç bir hayvanın imrenmesinden meydana geldiği sanılan, çoğunlukla at ve merkeplerde görülen göz zarının sertleşmesi hastalığı.

"gözdeki" için örnek kullanımlar

Gözdeki iris tabakasının ortasında siyah noktacık mercektir.
Black dot in the middle layer of the eye iris lens.
Kaynak: aksam.com.tr
Hep bir gözdeki manaya vurgun yüreğimiz.
Hearts always bends meaning of the eye.
Kaynak: haber10.com
Böylece görmeyi sağlayan gözdeki görme noktasının üzerine hem uzaktaki hem de yakındaki görüntüler net olarak düşer.
Thus, allowing the eye to see both distant and near visual images on a net basis point decrease.
Kaynak: haberekspres.com.tr
Çünkü şu muazzam güneşi yaratamayan, gözdeki hücreleri de yaratamaz; yıldızları yaratamayan hücre içindeki ribozomları da halk edemez.
Because we can not create an enormous sun, the eye can not create cells, ribosomes in the cell can not create stars, not the people.
Kaynak: risalehaber.com
Işık olmadığında gözdeki çubuk ve koni hücreleri uyarılmazlar. Bu uyarım eksikliği nedeniyle fotoreseptör hücre ler; frekans ve dalgaboyu
Kaynak: Karanlık
Hastalık, aniden, 1-2 gün içerisinde oluşur ve gözdeki batma, gözkapağındaki gerilmelerle beraber kendini gösterir. Başta bir nokta
Kaynak: Arpacık (hastalık)
Gökadanın merkez bölgelerinde küçük sarmallar biçiminde görülen ve sanki gözdeki damarlar izlenimi veren bir örüntü oluşturan toz, aynı
Kaynak: NGC 1350
Göz rengi örneğinde olduğu gibi, ela ve kahverengi renk, gözdeki alelmorfik bir renk özelliğidir. Her hücrede göz rengini denetleyen bir
Kaynak: Alel
Periferik görme alanı açısından merkez ve merkeze yakın bölgelerdeki görüş alanı diğer kısımlardan daha önemli olduğundan gözdeki görme
Kaynak: Tünel görmesi
Öncelikle 11 yaşında ABD'ye gözdeki istemdışı hareketlere yol açan nistagmus hastalığına çare bulmak gelen sanatçı, bu sırada Disneyland
Kaynak: Apl.de.ap
Pinealositler gözdeki fotoreseptörlerle büyük benzerlik gösterir. Bu durum, epifizle gözün ortak bir embriyolojik kökten geldiğini
Kaynak: Epifiz
Bir gözdeki mavi bir iris, iristeki bulanık katmandaki Tyndall saçılmasıyla oluşur. Aynı katman siyah ve kahverengi gözlerde de vardır
Kaynak: Tyndall etkisi
Yatkınlığı olan bir çocukta gözdeki kayma ateşli bir hastalık veya bir travma (düşme, ameliyatlar, kazalar) sonrası başlayabilir.
Kaynak: Şaşılık
sharingan'ın gücü ve seviyesi, gözdeki virgülümsü ifadelerden anlaşılır. Sharingan'ın üzerinde ne kadar çok virgül varsa (en fazla üç) o
Kaynak: Kekkei genkai
Sonbahar veya ilkbaharda ihtiyaca göre gözdeki arpa çıkarılır ve değirmende öğütülür. Köylünün esas ekmeği Arpa unundandır. Buğday ve unu
Kaynak: Gölyayla, İkizdere

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.