Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

gözetim ne demek?

- 6 sözlük, 6 sonuç.

BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri

gözetim anlamı İng. view, inspection Osm. nezaret Alm. Aussicht, Besichtigung Fr. vue, inspection
Küçüklerin, ana babalarınca korunması ve idarenin her türlü eylem ve işleminin de yargının denetimi Altında olması durumu.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

gözetim anlamı
nezâret. ~ katı (orunu) : nezâret makamı.

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

gözetim anlamı İng. supervision Alm.Überwachung Fr. supervision
Sinem. Mesleğe yeni başlayan, yapımcının Tam güvenini taşımayan ya da çok büyük bir yapıma girişen bir yönetmenin çalışmalarının güvenilir bir kimsece denetlenmesi.

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

gözetim anlamı İng. supervision Osm.murakabe
Bir çalışma ya da uygulama sürecini etkinlik ve amaca uygunluk bakımından yakından denetleme.

Güncel Türkçe Sözlük

gözetim anlamı
is. 1. Gözetme işi, nezaret: "Din ve ahlak eğitimi devlet gözetim ve denetimi Altında yapılır." -Anayasa. 2. Himaye. 3. huk. Gözaltı.

Türkçe - İngilizce

gözetim anlamı
isim
1) surveillance
2) supervision
3) oversight
4) custody
5) observation
6) watch
7) guard
8) observance
9) superintendence
10) ward

gözetim eş anlamlısı

gözaltı
is. huk. 1. Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret. 2. Denetleme: "Çocuğum bu sürekli gözaltından huzursuz oluyor; ben sinir küpüne dönüyorum." -A. Kulin.

himaye
is. (hima:ye) 1. Koruma, gözetme, esirgeme, koruyuculuk, gözetim: "Henüz ana himayesine ne kadar muhtaç olduğunu görüyorum." -Y. Z. Ortaç. 2. Kayırma, elinden tutma.

nezaret
is. (neza:ret) 1. Bakma, gözetme, gözetim. 2. huk. Gözaltı. 3. Nezarethane: "Zaptiye nezaretinde temiz bir dayaktan sonra hepimizi bir yere sürdüler." -R. N. Güntekin. 4. esk. Bakanlık. 5. esk. Görü.

"gözetim" için örnek kullanımlar

Mercan kayalıklarını ve sahili gözetim altında tutacak.

Shore coral reefs and kept under surveillance.

Kaynak: sabah.com.tr

Artık nükleer enerjinin her türlü aşaması NRDK'nın gözetim ve denetiminde olacak.

NRDK'nın stage in the supervision and control of all types of nuclear energy will be.

Kaynak: internethaber.com

Ali Aslan, kaburgalarında kırıklar olduğu için yoğun bakımda gözetim altına alındı.

Ali Aslan, rib fractures were taken into custody for being in intensive care.

Kaynak: kibrisgazetesi.com

Sağlık ekipleri, hamile kadına ilk müdahaleyi evde yaparak, bir süre gözetim altında tuttu.

Health teams, pregnant woman doing first aid at home, kept under surveillance for some time.

Kaynak: haberler.com

İkincil gözetim radarı ya da kısaca ikincil radar (SSR), hava taşıtlarının konumunu tespit etmenin yanı sıra taşıttaki transponder veya
Kaynak: İkincil radar

Çin Halk Cumhuriyeti Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütulen bir sansür ve gözetim projesidir. Proje, Çin Güvenlik Seddi adıyla
Kaynak: Altın Kalkan Projesi

Yoğun bakım, sürekli gözetim altında tutulması gereken hastalara her türlü tıbbi yardımı anında uygulama olanağı veren bakım ve tedavi.
Kaynak: Yoğun bakım

Bureau Veritas S. A. (BV) 1828 'de Antwerp 'de kurulmuş Fransız menşeli bağımsız gözetim, denetleme, belgelendirme ve risk önleme
Kaynak: Bureau Veritas

Klas kuruluşları, denizcilik sektöründe denetim ve gözetim yapan bağımsız kuruluşlardır. Bu kuruluşlar kısaca klas ya da loyd olarak da
Kaynak: Klaslama kuruluşları (denizcilik)

Revir, çoğunlukla okul , kışla ya da benzeri mekânlarda hastaların istirahatı ya da gözetim altında tutulması amacıyla kullanılan, içinde
Kaynak: Revir

Yaygın olarak olarak geleneksel CCTV (Closed Circuit Television) sistemlerinde olduğu gibi güvenlik amaçlı gözetim ve video kaydı tutmak
Kaynak: IP Kamera

12 Eylül 1980 ardından partiler lağvedildi, parti liderleri önce askerî üslerde gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı.
Kaynak: 12 Eylül Darbesi

ya da Rus askerleri tarafından doğudaki Kuban Oblastı na sürülerek, gözetim altında Orta Laba ırmağı solundaki ovalara yerleştirilmişlerdir.
Kaynak: Soçi

Farkedilmesi oldukça zor olan ve sürekli gözetim gerektiren bu böcek hurma ağaçları için genellikle ölümcüldür. Kontrolsüz ve hastalıklı
Kaynak: Hurma

Mayıs 1980'de evinde gözetim altına alınan Kim'e kasım 1980'de sekiz yıl süreyle siyaset yasağı kondu ve partisi kapatıldı. 1981'de ev
Kaynak: Kim Young-sam

Ayrıca yaklaşık olarak LANL'nin çalışmalarını federal açıdan gözetim altında tutan yaklaşık 120 kişilik bir üst kadro vardır.
Kaynak: Los Alamos Ulusal Laboratuvarı

Şili'nin toplam alanı 140.000 km² olan 32 milli park (Parques Nacionales), 47 doğal koruma alanı , 13 miili anıtını gözetim altında bulundurur.
Kaynak: Corporación Nacional Forestal

Şık, Ergenekon soruşturması kapsamında 3 Mart 2011 tarihinde gözetim altına alınarak 6 Mart 2011'de "Ergenekon terör örgütüne yardım
Kaynak: İmamın Ordusu

Paletlerin üretibilmesi yetki dahilinde olup, kalite kontrolü uluslararası gözetim şirketleri tarafından denetlenmektedir. Euro Palet'in en
Kaynak: Euro Palet (EUR EPAL Palet)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)