gücendirmek anlamı (-i) Gücenmesine yol açmak, gönlünü kırmak, incitmek: "Bazı şairleri kırmaktan, gücendirmekten çekindiğimden değil, haksızlık olacağına inandığımdan başvurmuyorum bu yola." -N. Cumalı.
Türkçe - İngilizce
gücendirmek anlamı fiil 1) offend 2) displease 3) give offense 4) affront 5) badger 6) chafe 7) disoblige 8) gall 9) huff 10) miff 11) pique 12) give umbrage 13) vex kelime öbeği 1) tread on corns
gücendirmek eş anlamlısı
incitmek (-i) 1. İncinmesine yol açmak: "Sol ayağımı geçen gün biraz incitmiştim." -A. Gündüz. 2. mec. Kötü söz veya davranışla birini kırmak, üzmek: "Bu gibi işlerin halkı incitmeyeceğini söylediler." -M. Ş. Esendal.
"gücendirmek" için örnek kullanımlar
Misafiri memnun etmemek Misafiri herhangi bir konuda gücendirmek, onla tartışmak Misafirlikte edep dışı davranışlarda bulunmak Kaynak:Xabze
Divitdar Mehmet Paşa, haşin tabiatli olup devlet ricali ile iyi geçinemeyerek azarlama ile maiyyetini gücendirmek ve devlet işlerinin Kaynak:Divitdar Mehmed Emin Paşa
Vehbi, Lübnanlı sunucu Tony Khalife'nin programında Cezayirlileri ya da Cezayir'i gücendirmek istemediğini ancak maçtaki bazı Kaynak:Hayfa Vehbi