gümrük anlamı Rum.kumerki
1. Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi: § "
Baron Von Aehrenthal'in gümrük rüsumunun yüzde on beşe iblağına, Avusturya postalarının lağvına..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri III, 472. § "
… bazı ürünlerine gümrük indirimi…" -Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 244. 2. Bir verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşu: § "
Gümrük nazırlarının konağının üzerindeki tesiri Sabihaların mahallemize taşındığı güne kadar devam etti." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 26. § "
Cigara dumanı Rumca, İtalyanca, Türkçe… tayfaları gümrük komisyoncuları güneşliklerinin siyah pırıltıları kırılmış gemici şapkaları, arkaya doğru atılmış fesler." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 100. 3. Bir ülkenin giriş ve çıkışında gümrük denetim ve gözetiminin yapıldığı yer: § "
... hemen geriye at teperek Gümrük İskelesine indi." -Ahmet Midhat Efendi, Dünyaya İkinci Geliş, 48. § "
Gümrük muhasebesinde memurdur." -Peyami Safa, Biz İnsanlar, 241. § "
Onun hesabına gümrükten mal kaçır." -
Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 7. § "
Gümrükler meselesi ve Mahmut Nedim Paşa'nın azliyle biten talebe hareketi..." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 90. § "
gümrük Emtia rüsumatının idare mahalli." -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. §
"… cübbehanede ve gümrüklerde devam üzre…" -Ahmet Rasim, Tarih ve Muharrir, 14
.