Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

hafifletici ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

hafifletici anlamı
sf. Hafifletme özelliği olan.

Türkçe - İngilizce

hafifletici anlamı
sıfat
1) palliative

"hafifletici" için örnek kullanımlar

Bankaların özel durumu hafifletici unsur olarak ele alınmalı.
Mitigating factors must be considered as a special condition of banks.
Kaynak: ekonomi.haberturk.com
Bu hafifletici unsurları yerine getiren bankaların cezası 4'te 1 ila 5'te 3 oranında indirilebilecek.
It fulfills the elements of mitigation banks could reduce by 3 percent to 5 sentence 1 in 4.
Kaynak: ekonomi.bugun.com.tr
Bankacılık sektörünün özel durumu ve hassas oluşu, sektörün nitelikleri ile istikrar kaygıları ihlal tespitinde veya yaptırım uygulamasında hafifletici unsur olarak dikkate alınmalıdır.
Specific situation of the banking sector and precisely the fact that, in the determination or sanction violations of the sector in the qualifications and stability concerns should be considered as mitigating factors.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Kışkırtmanın cezayı hafifletici neden olarak kabul edilmesi, suçu işleyenin irade serbestliğinin kışkırtma sonucunda önemli ölçüde
Kaynak: Kışkırtma
döküntülerini örter. Mavi ise sakinleştiricidir, sinir ağrılarına (nervaljiler) iyi gelir (hafifletici etkisi özellikle psikiyatri de kullanılır).
Kaynak: Fototerapi
Mahkeme lerde vicdan azabının varlığı zaman zaman hakim ler tarafından ceza hukuku ilkeleri çerçevesinde hafifletici neden olarak kullanılır.
Kaynak: Vicdan azabı
Enflasyon baskısını hafifletici ve deflâsyonist eğilimleri destekleyici etkenleri belirten terimdir. Kategori:İktisat terimleri Kategori:
Kaynak: Deflatör
verdiğini söyleyen Muğlalı , 2 Mart 1950 'de ölüm, ardından da ileri yaşı ve hafifletici nedenlerden ötürü 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Kaynak: Muğlalı Olayı
Ayrıca, öleni ağıtla değil; sevgi ve coşku dolu hafifletici tesirlerle dünyadan uğurlamak doğrudan doğruya uygulanan, inisiyatik ve bilgi
Kaynak: Spatyum
sevmediği karısını ortadan kaldırdığında ortada zina gibi hafifletici bir sebep olursa alacağı ceza çok hafif, hatta göstermelik olacaktır
Kaynak: İtalyan Usulü Boşanma
kemoterapi , hastalık-hafifletici antiromatoid ilaçlar, organ nakillerinden sonraki bağşıklık baskılayıcı ilaçlar, glukokortikoid ler gibi).
Kaynak: Bağışıklık yetmezliği
Pencerenin hemen üzerinde hafifletici (tahfif) kemer , rumi motif li bordürlerle belirgin hale getirilmiştir. Kemerle pencere lentosu
Kaynak: Yeşil Türbe
veya dar görüşlü taassubu yüzünden Atatürk”e düşman olsa bile Türk bayrağına hakaret etmenin hiçbir tevili ya da hafifletici sebebi olamaz.
Kaynak: Dalkavuklar Gecesi
onu tarafgirlik, tek taraflı bilgilendirme ve güvenliğe karşı tehditlerini hafifletici neden olarak değerlendirmemekten dolayı suçlamıştır.
Kaynak: Uluslararası Af Örgütü
Fakat bazı hafifletici sebeplerin varlığı kabul edilmişti. Yedi yıl sonra 1904 yılında yargıtay genel kurulu bu büyük Savaş Bakanı General
Kaynak: Dreyfus olayı
X, sayfaya birkaç dakika bakakaldı, kafasında hafifletici nedenleri düşünmemeye çalışarak. Sonra haftalardır süregelen boşvermişliğine
Kaynak: Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.