hakiki ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
hakiki anlamı
sf. (haki:ki:) 1. Gerçek: "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." -Atatürk. 2. Niteliği değişmemiş, aslına uygun olan: Hakiki Türk tütünü.
sf. (haki:ki:) 1. Gerçek: "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." -Atatürk. 2. Niteliği değişmemiş, aslına uygun olan: Hakiki Türk tütünü.
Türkçe - İngilizce
hakiki anlamı
sıfat
1) genuine
2) true
3) real
4) veritable
5) bona fide
6) sterling
7) pukka
8) dinkum
9) rightful
10) pucka
11) dyed-in-the-wool
12) straight-out
sıfat
1) genuine
2) true
3) real
4) veritable
5) bona fide
6) sterling
7) pukka
8) dinkum
9) rightful
10) pucka
11) dyed-in-the-wool
12) straight-out
hakiki eş anlamlısı
gerçek
is. 1. Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. 2. Gerçeklik: "Her hâlde o gün imparatorluğun ölümü apaçık bir gerçekti." -H. E. Adıvar. 3. Doğruluk: "Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir." -B. Felek. 4. sf. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki, reel: Kâğıt paranın saymaca değeri varsa da gerçek değeri yoktur. 5. sf. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici: Gerçek elmas. Gerçek hikâye. 6. sf. Temel, başlıca, asıl: "Bir kişinin ahlaklı olması için, o benim dediğim gerçek ahlaka erişebilmesi için bir iç âlemi olmalıdır." -N. Ataç. 7. sf. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan: Bu peyzajdaki çiçekler son derece gerçek. 8. sf. Yapay olmayan. 9. sf. fel. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan.
is. 1. Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. 2. Gerçeklik: "Her hâlde o gün imparatorluğun ölümü apaçık bir gerçekti." -H. E. Adıvar. 3. Doğruluk: "Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir." -B. Felek. 4. sf. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki, reel: Kâğıt paranın saymaca değeri varsa da gerçek değeri yoktur. 5. sf. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici: Gerçek elmas. Gerçek hikâye. 6. sf. Temel, başlıca, asıl: "Bir kişinin ahlaklı olması için, o benim dediğim gerçek ahlaka erişebilmesi için bir iç âlemi olmalıdır." -N. Ataç. 7. sf. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan: Bu peyzajdaki çiçekler son derece gerçek. 8. sf. Yapay olmayan. 9. sf. fel. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan.
özbeöz
sf. (ö'zbeöz) Hakiki: "Bu özbeöz İstanbul efendisi, makalelerini, romanlarını kendine özgü naif resimlerle süslerdi." -H. Taner.
sf. (ö'zbeöz) Hakiki: "Bu özbeöz İstanbul efendisi, makalelerini, romanlarını kendine özgü naif resimlerle süslerdi." -H. Taner.
"hakiki" için örnek kullanımlar
Birkaç isim söyleniyor ama bunların hakiki taraftar olduğuna inanmıyorum.
Is said to name a few, but they do not believe that true fans.
Kaynak: sporx.comTürkiye'de tenisin tabana yayılabilmesi için en hakiki ve en temel araç eğitim.
Tennis base in Turkey, the most genuine and most basic tool to spread education.
Kaynak: radikal.com.trBunların hakiki taraftar olduğuna inanmıyorum.
I do not believe they are true fans.
Kaynak: fotospor.comPencere: Ayşe Bayramoğlu'nun yazdığı metin çocuk istismarını hakiki bir dille sahneye taşıyor.
Window: Jane Bayramoglu text written in a language which the stage is genuine child abuse.
Kaynak: tiyatronline.comBenden Selam Söyle Anadolu'ya, Yunan yazar Dido Sotiriyu 'nun yazdığı, hakiki adı "Kanlı Topraklar" (Matomena Homata) olan kitabının
Kaynak: Benden Selam Söyle Anadolu'ya
Kaynak: Benden Selam Söyle Anadolu'ya
Münacaat, hakiki manasıyla "yakarma, dilekte bulunma" anlamı taşır. Edebiyat terimi olarak ise Allaha yakarmak ve istekte bulunmak amacıyla
Kaynak: Münacat
Kaynak: Münacat
Kuzeyin esas alınması durumunda, buna hakiki kerteriz denir. Kerteriz ölçümü için açı ölçmekte kullan herhangi bir araç kullanılabilir.
Kaynak: Kerteriz
Kaynak: Kerteriz
Etimoloji kelimesi de asıl, hakiki, gerçek anlamındaki ὁ ἔτυμος (ho étymos) ile söz, kelime anlamındaki λόγος / lógos kelimelerinin
Kaynak: Köken bilimi
Kaynak: Köken bilimi
Ulu düzen, hakiki doğa. Hakikat. Vazife. Doğruluk, erdem, ahlak, bilgelik. Öğreti, yüksek hakikatlere götüren yol. Dharma ile uyumlu bir hayat
Kaynak: Dharma
Kaynak: Dharma
İşletmenin tek şahsın girişimiyle kurulması durumunda bu işletme hakiki şahıs işletmesi, birden fazla girişimciyle kurulması halinde ise
Kaynak: Ticari işletme
Kaynak: Ticari işletme
mülhak vakıflara, % 16.10'u mensuplarının üyesi olduğu T. Vakıflar Bankası Emekli Sandığı'na ve kalanı ise diğer hakiki ve hükmi şahıslara aittir.
Kaynak: Türkiye Vakıflar Bankası
Kaynak: Türkiye Vakıflar Bankası
Uzaktan leopar a benzer ve hakiki büyük kedilerin, tarihsel kökeni eski bir temsilcisi olarak kabul edilir. Özellikleri: Dumanlı parsın gövde
Kaynak: Dumanlı pars
Kaynak: Dumanlı pars
Günümüzde hangi mandaların hakiki yabani manda ve hangilerinin sonradan tekrar yabanileşmiş olan evcil manda soyu olduğunu kesin olarak
Kaynak: Asya mandası
Kaynak: Asya mandası
Acımasız bir yazı üslubuna sahip olsa da, eserlerindeki optimist ve hakiki hava, Stephens'ı diğer In-yer-face akımı yazarlarından ayırır.
Kaynak: Simon Stephens
Kaynak: Simon Stephens
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
