Hâlbuki bizim orada pozisyonu görüp kendilerini ikaz etmemiz normal.
Yet seeing themselves in the position to warn us there is normal.
Kaynak: spor.haber3.com Hâlbuki süt bankacılığı ile bizzat Müslüman kesim hedeflenmektedir.
Whereas milk banking sector itself is targeted Muslims.
Kaynak: timeturk.com Hâlbuki burada tüketici kredileriyle, yatırım kredilerini ayırmak lazım.
Yet here, in consumer loans, investment loans need to distinguish.
Kaynak: bloomberght.com Romanlara dair en trajik haberler bile medyamızda göbek atan Roman görüntüleri ile verilir.
Hâlbuki ortada gözyaşı ve acı vardır ama görüntüler değişmez.
Even the tragic news that the media in our belly Roma Roma who are given with images. Whereas, in the middle there are tears and suffering, but images do not change.
Kaynak: haber7.comŞiîlik sözcüğü, yanlışlıkla Câferîlik ile eş anlamlı olarak kullanılabilmektedir,
hâlbuki Şiîlik veya Şiâ hilâfet veya imamet sorununda
Kaynak: Şiilikveya cümleleri biçim veya anlam yönüyle birbirine bağlayan edat lardır: ve, veya, ile, ama, de (da, ancak, belki, çünkü, eğer,
hâlbuki, hem ...
Kaynak: BağlaçMüzik uzmanlarınca pop ve rock genellikle zıt olarak betimlenir; genellikle pop müziğin kurnazca pazarlanan bir ürün olduğunu
hâlbuki rock
Kaynak: Pop rockModellik; oyunculuk , dansçılık veya mim sanatçılığı gibi bir gösteri performası alanıdır,
hâlbuki kapsamının sınırları pek
Kaynak: Mankenhâlbuki Melik Kamil kardeşleri yardıma gelmeden önce o denli umutsuzluğa kapılmıştı ki Haçlılar'a bir ara Ürdün'deki Kerek kalesi hariç
Kaynak: Dimyat hâlbuki film o zamana kadar çekilen Bond filmleri arasında en en etkileyici aksiyon sahnelerine sahiptir. Oyuncular : George Lazenby - James
Kaynak: Kraliçenin Hizmetinde (film)