helva →
halva: "Öğlen olunca Ali emmi, somun ekmeğin içine
halva koyup yedi": helal → halal: "Arkadaşım, kakkını halal etmeyeceğini
Kaynak: Yenikaş, AydıncıkHırvatça : bakır (bakar), baklava, civa (živa), alet (alat), helva (
halva), boya (boja), nar, kaymak (kajmak), böbrek (bubreg), yoğurt
Kaynak: Türkçenin verintileri