neşeli sf. 1. Sevinçli, keyifli, şen, pürneşe:
"Bugün ne kadar iyi, ne kadar neşeli olduğumu görüyor musunuz?" -R. N. Güntekin. 2.
zf. Sevinçli, keyifli, şen bir biçimde:
"Onu o kadar neşeli karşıladı ki hemen keyfi yerine geldi." -P. Safa.
şen sf. 1. Yaşamaktan mutlu olduğunu davranışlarıyla belli eden, sevinçli, neşeli:
"Hayatta daima şen insanlarla beraber olun, gamlı insanların gamı size de bulaşır." -R. Enis. 2. Neşe veren, neşelendiren, eğlenceli:
"Şen kahkahalar yükseliyorken evinizden / Bendim geçen ey sevgili sandalla denizden." -Y. K. Beyatlı. 3. Neşe belirtisi olan.