dakikada ortayı kesti, arka direkte Benzama'ya fileleri
havalandırmak için sadece dokunmak kaldı.
cut off half way up, just touch the rear mast Benzama'ya nets to ventilate the left.
Kaynak: tr.eurosport.comToprağı kabartmak,
havalandırmak, kesekleri parçalamak gibi işlemlerde kullanılırlar. İşleyici kısımları, kültivatör ayağı ve uç demiridir
Kaynak: KültivatörBunlardan sonra yangını söndürmek, ortamı
havalandırmak, çevrenin bakım ve onarımı gelir. Daha önce de değinildiği gibi arama ve kurtarma
Kaynak: İtfaiyeFransa kökenli bu soy, öbür spanyeller gibi avı ürküterek
havalandırmak yerine olduğu yerde kıpırtısız durarak gösteren (ferma yapan) tek
Kaynak: SpanyelDawn, içeriyi
havalandırmak amacıyla kapıyı açmak için hamle eder, ancak o an ışık, Dawn'ın içinden geçer. Herkes şok olmuştur. "
Kaynak: PotentialYazarlar Brian Hicks ve Stanley Spicer'ın teorisine göre ise Kaptan Briggs kargo kapağını
havalandırmak için açtı. Salınan alkol dumanı
Kaynak: Mary Celeste