hayta ne demek?
- 5 sözlük, 6 sonuç.BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü
hayta anlamı
Osmanlıların ilk zamanlarında eyalet askerinin uçboylarında görevli sınıflarından biri.
Osmanlıların ilk zamanlarında eyalet askerinin uçboylarında görevli sınıflarından biri.
Güncel Türkçe Sözlük
hayta anlamı
is. (ha'yta) 1. tar. Osmanlıların ilk dönemlerinde eyalet askerlerinin uç boylarında görevli sınıflarından biri. 2. sf. mec. Başıboş, bir baltaya sap olamamış, apaş, serseri: "Ötedeki masada birtakım hayta gençler cıvık cıvık gülüşüyor." -Y. K. Karaosmanoğlu.
is. (ha'yta) 1. tar. Osmanlıların ilk dönemlerinde eyalet askerlerinin uç boylarında görevli sınıflarından biri. 2. sf. mec. Başıboş, bir baltaya sap olamamış, apaş, serseri: "Ötedeki masada birtakım hayta gençler cıvık cıvık gülüşüyor." -Y. K. Karaosmanoğlu.
Tarama Sözlüğü
hayta anlamı
Zorba, âsi, şaki.
Zorba, âsi, şaki.
Türkçe - İngilizce
hayta anlamı
isim
1) rascal
2) no-good
isim
1) rascal
2) no-good
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
hayta anlamı
1. Çirkin vücutlu kadın. 2. Karı, eş, aile: Hayta filan iyi mi? 3. Yardakçı (kimse): Bırak şu haytayı onu adamdan mı sayıyorsun? 4. Duygusuz (kimse için): Bu adam pek hayta bir şey. 5. Hayvan besleyen (kimse).
1. Çirkin vücutlu kadın. 2. Karı, eş, aile: Hayta filan iyi mi? 3. Yardakçı (kimse): Bırak şu haytayı onu adamdan mı sayıyorsun? 4. Duygusuz (kimse için): Bu adam pek hayta bir şey. 5. Hayvan besleyen (kimse).
hayta anlamı
Çok gezen, sürtük.
Çok gezen, sürtük.
Ulukışla *Bor Niğde
hayta eş anlamlısı
apaş
is. Hayta: "Paris'te bir tramvayın apaşlar tarafından durdurulup soyulması." -A. Ş. Hisar.
is. Hayta: "Paris'te bir tramvayın apaşlar tarafından durdurulup soyulması." -A. Ş. Hisar.
serseri
sf. 1. Belli bir işi ve yeri olmayan, başıboş (kimse), hayta: "Hayran Baba'yı bir serseri ile birlikte temizlemişlerdi." -F. R. Atay. 2. Tutarsız, beğenilmeyen davranışları olan (kimse): "Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun!" -N. Hikmet. 3. mec. Belli bir hedefi olmayan, belli bir hedefe atılmamış olan, rastlantıyla gelen (kurşun, mayın vb.): "Köpüklü denizin üstünde serseri martılar uçuşuyor, yanımızdan yelkenli bir mavna geçiyordu." -Ö. Seyfettin.
sf. 1. Belli bir işi ve yeri olmayan, başıboş (kimse), hayta: "Hayran Baba'yı bir serseri ile birlikte temizlemişlerdi." -F. R. Atay. 2. Tutarsız, beğenilmeyen davranışları olan (kimse): "Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun!" -N. Hikmet. 3. mec. Belli bir hedefi olmayan, belli bir hedefe atılmamış olan, rastlantıyla gelen (kurşun, mayın vb.): "Köpüklü denizin üstünde serseri martılar uçuşuyor, yanımızdan yelkenli bir mavna geçiyordu." -Ö. Seyfettin.
"hayta" için örnek kullanımlar
Serseri, belli bir işi ve yeri olmayan başıboş kimse, hayta (TDK). The Tramp (film, 1915), Charles Chaplin'in yazıp yönettiği ABD yapımı
Kaynak: Serseri
Kaynak: Serseri
Vakanüvislerin o devri tasvir eden diliyle Abdullah Paşa erazil ve hayta güruhunun anladığı dili pek iyi bildiğinden gürleyen sesi hiddet
Kaynak: Deli Abdullah Paşa
Kaynak: Deli Abdullah Paşa
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
