hesaplı ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
hesaplı anlamı
sf. 1. Satın alınabilen, bütçeye uygun, ekonomik: Hesaplı bir alışveriş. 2. Parasını ölçülü harcayan, tutumlu: Hesaplı adam. 3. mec. Ayrıntılarıyla düşünülüp tasarlanmış, planlı, rasyonel: "Servetini, bu çalışması, bu hesaplı yaşayışıyla yaptığı kanısındaydı." -N. Cumalı. 4. mec. Ölçülü davranan, ölçülü: "Sana şu aşağıda yazacaklarıma ciddi, hesaplı, zeki olmayı kararlaştırdığım sabahların birinde başlamıştım." -S. F. Abasıyanık.
sf. 1. Satın alınabilen, bütçeye uygun, ekonomik: Hesaplı bir alışveriş. 2. Parasını ölçülü harcayan, tutumlu: Hesaplı adam. 3. mec. Ayrıntılarıyla düşünülüp tasarlanmış, planlı, rasyonel: "Servetini, bu çalışması, bu hesaplı yaşayışıyla yaptığı kanısındaydı." -N. Cumalı. 4. mec. Ölçülü davranan, ölçülü: "Sana şu aşağıda yazacaklarıma ciddi, hesaplı, zeki olmayı kararlaştırdığım sabahların birinde başlamıştım." -S. F. Abasıyanık.
Türkçe - İngilizce
hesaplı anlamı
sıfat
1) economical
2) calculated
3) economic
4) well-balanced
sıfat
1) economical
2) calculated
3) economic
4) well-balanced
hesaplı eş anlamlısı
ekonomik
sf. 1. Ekonomi ile ilgili olan, iktisadi: "Bugüne kadar ekonomik bakımdan ne sıkıntılar çektiğimizi bir biz biliriz." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Az masraflı, kazançlı, hesaplı, iktisadi. 3. mec. Kolay kullanılabilen: "Matematik dili ayrıca en ekonomik dildir." -H. Taner.
sf. 1. Ekonomi ile ilgili olan, iktisadi: "Bugüne kadar ekonomik bakımdan ne sıkıntılar çektiğimizi bir biz biliriz." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Az masraflı, kazançlı, hesaplı, iktisadi. 3. mec. Kolay kullanılabilen: "Matematik dili ayrıca en ekonomik dildir." -H. Taner.
ölçülü
sf. 1. Ölçüsü alınmış, ölçülmüş. 2. Belirli bir ölçüde olan: Ölçülü faiz. 3. zf. Dikkatli, düşünerek: "Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi." -R. N. Güntekin. 4. mec. Ilımlı: "Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim." -R. H. Karay. 5. ed. Belli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan (manzume, düz yazı), vezinli, mevzun: "... şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam şiirler." -N. Cumalı.
sf. 1. Ölçüsü alınmış, ölçülmüş. 2. Belirli bir ölçüde olan: Ölçülü faiz. 3. zf. Dikkatli, düşünerek: "Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi." -R. N. Güntekin. 4. mec. Ilımlı: "Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim." -R. H. Karay. 5. ed. Belli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan (manzume, düz yazı), vezinli, mevzun: "... şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam şiirler." -N. Cumalı.
planlı
sf. 1. Belirli bir plana göre yapılan, yürütülen, düzenlenen: "Okulla anlaşıp genç atletizm takımını planlı şekilde hazırlamaya bakmalı." -H. Taner. 2. Önceden belirlenerek yapılan, ölçülü, hesaplı: "Şuurlu ve planlı geri çekilişler şuursuz ve plansız saldırışlardan çok daha dokunaklıdırlar." -N. Hikmet.
sf. 1. Belirli bir plana göre yapılan, yürütülen, düzenlenen: "Okulla anlaşıp genç atletizm takımını planlı şekilde hazırlamaya bakmalı." -H. Taner. 2. Önceden belirlenerek yapılan, ölçülü, hesaplı: "Şuurlu ve planlı geri çekilişler şuursuz ve plansız saldırışlardan çok daha dokunaklıdırlar." -N. Hikmet.
rasyonel
sf. Akla uygun, aklın kurallarına dayanan, ölçülü, ussal, hesaplı: Rasyonel bir çalışma.
sf. Akla uygun, aklın kurallarına dayanan, ölçülü, ussal, hesaplı: Rasyonel bir çalışma.
tutumlu
sf. Aşırı harcamalardan kaçınan, idareli, muktesit: "Ayşe hesabını kitabını bilir, tutumlu bir ev kadınıydı." -Halikarnas Balıkçısı.
sf. Aşırı harcamalardan kaçınan, idareli, muktesit: "Ayşe hesabını kitabını bilir, tutumlu bir ev kadınıydı." -Halikarnas Balıkçısı.
"hesaplı" için örnek kullanımlar
Son iki senedir hesaplı kitaplı, bir program dahilinde yapılıyor her şey.
Library is at the last two years, everything is done within a program.
Kaynak: sporx.comBu yüzden ZTE N909 oldukça hesaplı görünüyor.
Therefore, ZTE N909 seems quite affordable.
Kaynak: haber.gazetevatan.com''Ekonomi hesapsız iş yapmak alanı değildir, ekonomi tam da hesaplı iş yapmak alanıdır.
'' Economics is uneconomical to do business area of the economy at precisely the area of doing business.
Kaynak: sabah.com.trNokia, hesaplı Lumia 520 ve 720'yi tanıttı!
Nokia Lumia 520 and 720 introduced affordable!
Kaynak: chip.com.trSatranç dışında da hesaplı bir hareket, bir tür hile anlamlarında da kullanılır. Gambit , Ronald Neame'in yönettiği 1966 tarihli ABD filmi
Kaynak: Gambit (anlam ayrımı)
Kaynak: Gambit (anlam ayrımı)
Go'da hesaplı hareket etmek (strateji) önemli olsa da, oyunun tek önemli noktası değildir. Go, insanı düşündüren yönüyle meditasyon a
Kaynak: Go
Kaynak: Go
Yani hesaplı bir hareket, bir tür hile anlamına da gelir. Üç dalda Oscar 'a, üç dalda da Altın Küre ödülüne aday gösterilen bu filmdeki
Kaynak: Harika Hırsız
Kaynak: Harika Hırsız
Basit kartvizitlerden daha hesaplı olması (toplu basıldığı için) Arka Baskısının olması. Islanmaması için selefon kaplama olması.
Kaynak: Kartvizit
Kaynak: Kartvizit
tekrarlanan hesaplı ağırlıklı en küçük kareler algorıtması kullanılıp her bir hesaplama için ağırlıklar tekrar hesaplanıp değiştirilebilir.
Kaynak: Doğrusal olmayan regresyon
Kaynak: Doğrusal olmayan regresyon
Cisimlere olan mesafeyi daha hesaplı ölçebilme ve küçük hareketleri farkedebilmeyi sağladı. Juan Ruiz : Juan Ruiz Stan Lee's Superhumans 'ın "
Kaynak: İnsan ekolokasyonu
Kaynak: İnsan ekolokasyonu
Bodhisattva 'yı yüce yapan şey, diğerlerini kurtarırken yaptıklarından gurur duymaması, onun şefkatinin hesaplı ya da yapmacık olmamasıdır.
Kaynak: Elmas Sutra
Kaynak: Elmas Sutra
yüklenmek zorunda kaldı ve bu arada kendi ordusu da çok ağır koşullar altında bulunan Rus başkomutanının hesaplı hareketsizliğinden yararlandı.
Kaynak: Napolyon'un Rusya Seferi
Kaynak: Napolyon'un Rusya Seferi
Wireless (Wifi) cihazların ("Embedded Linux" gibi uygulamalar sayesinde) üst düzeyde performansı en hesaplı şekilde sunmasını sağlamıştır.
Kaynak: Richard Stallman
Kaynak: Richard Stallman
Son yıllarda renkli baskı yapabilen türleri de üretilen lazer yazıcılar, hızlı ve hesaplı olmaları nedeni ile ticari ve ticari olmayan
Kaynak: Yazıcı (bilgisayar)
Kaynak: Yazıcı (bilgisayar)
Bu sistemle hem kaçak işçiler daha kötü şartlarda çalıştırılmaktadır, hem de devlet bu işçilerden ufak hesaplı (ama geniş hacimli) vergi
Kaynak: Asgari ücret
Kaynak: Asgari ücret
koy ekonomisine köy kooperatifinin katkısı çoktur sermayenın ıçerıde kalmasına ve halka alışverışını daha hesaplı yapmasına katkı sağlıyor.
Kaynak: Ürünlü, Kırklareli
Kaynak: Ürünlü, Kırklareli
Tarih: Yiyecekler hesaplı ve kanılı harcanırdı. Sefer sırasında ikişer saflar halinde ve birbirlerine yakın olarak yürürlerdi.
Kaynak: Ubıhlar
Kaynak: Ubıhlar
Bütün burçları, dişleri ve bedenleri ile mazgal delikleri, hesaplı olarak düzenlenmiş kuleleri hep birbirine bakar. Kuşatma sırasında, her
Kaynak: Aksaray (il)
Kaynak: Aksaray (il)
Son zamanlarda toplu taşıma ve piyasadan daha ucuz ve hesaplı yük taşımaları artmıştır. Nusaybin'e diğer illerden alıcı, seker,demir ile
Kaynak: Nusaybin
Kaynak: Nusaybin
Bu da Rusların ne denli ileri görüşlü, hesaplı, uzun vadeli ve sabırlı bir diplomasi yürütmekte olduklarını göstermektedir. Anapa , 1828'de
Kaynak: Adıge Cumhuriyeti
Kaynak: Adıge Cumhuriyeti
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
