hissettirmek ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
hissettirmek anlamı
(-i, -e) (hi'ssettirmek) Hissetmesine sebep olmak, duyurmak, sezdirmek: "Hesapları araştırdığımı hissettiren bir vesikayı okuduğu zaman sarardı." -F. R. Atay.
(-i, -e) (hi'ssettirmek) Hissetmesine sebep olmak, duyurmak, sezdirmek: "Hesapları araştırdığımı hissettiren bir vesikayı okuduğu zaman sarardı." -F. R. Atay.
Türkçe - İngilizce
hissettirmek anlamı
fiil
1) make feel
2) shadow forth
3) make understand
4) hint
5) adumbrate
6) shadow out
fiil
1) make feel
2) shadow forth
3) make understand
4) hint
5) adumbrate
6) shadow out
hissettirmek eş anlamlısı
duyurmak
(-i, -e) 1. Duymasını sağlamak: "Sesini duyuramadığını anlayarak daha kuvvetle tekrar etti." -P. Safa. 2. İlan etmek. 3. mec. Sezdirmek.
(-i, -e) 1. Duymasını sağlamak: "Sesini duyuramadığını anlayarak daha kuvvetle tekrar etti." -P. Safa. 2. İlan etmek. 3. mec. Sezdirmek.
sezdirmek
(-i, -e) Sezmesine yol açmak, belli etmek, hissettirmek: "Doktorlar ona bir şey sezdirmediler. O da çektiği acılardan, karısına, kızına hiçbir şey belli etmedi." -Y. Z. Ortaç.
(-i, -e) Sezmesine yol açmak, belli etmek, hissettirmek: "Doktorlar ona bir şey sezdirmediler. O da çektiği acılardan, karısına, kızına hiçbir şey belli etmedi." -Y. Z. Ortaç.
"hissettirmek" için örnek kullanımlar
Geride kalan ailelerine, çocuklarına destek olmak, onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek zorundayız'' dedi.
The remaining families to support their children, they need to feel that they are not alone,'' he said.
Kaynak: gercekgundem.comİşte edebiyatçıya düşen kendi özgün edebiyatını yapar, yazar, kurarken bir yanıyla da edebiyatın diliyle bu farkındalığı hissettirmek olmalı.
That makes writers falling to their original literature, writer, when you feel a sense this awareness must be the language of the literature.
Kaynak: birgun.netAmacımız insanlara verginin ne kadar önemli olduğunu hissettirmek ve devletin en büyük gelir kaynağının vergi olduğunu toplumumuzda bilinçli hale getirmektir.
Our goal is to make you feel how important it is to people and the state tax the biggest source of income is a tax is to make society conscious.
Kaynak: e-haberajansi.comBütün bu çabalarımızla halk oyunlarının omuz omuza dayanışma ruhunu, toplumun dezavantajlı gruplarına da yaymak, onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyoruz.
Shoulder to shoulder with the spirit of solidarity with folk dances of all these efforts, the disadvantaged groups to spread, they want to feel they are not alone.
Kaynak: olay.com.trBir düşünceden çok bir duyguyu dile getirmek, okuyucu ya da dinleyiciye hissettirmek, onların benliğinde yaşatmak amaçlı yazı ya da
Kaynak: Ana duygu (edebiyat)
Kaynak: Ana duygu (edebiyat)
Bilişim Muhabirliği'ni gazeteciliğin vazgeçilmez bir uzmanlık dalı olarak yayınlara hissettirmek. Bu yönde yapılacak çalışmalarda bilişim
Kaynak: Bilişim Muhabirleri Derneği
Kaynak: Bilişim Muhabirleri Derneği
Hüzün dolu kalbini hissettirmek için sevgili eşinin ruhuna seslenir. Eurydice'yi kendinden ayıran tanrılara lanet yağdırır. Nimfler
Kaynak: Orphe ve Eurydice
Kaynak: Orphe ve Eurydice
Disiplin (Shitsuke) : Çalışana varlığını hissettirmek. 5S Felsefesinin Amaçları : Çalışanların ortamını iyileştirmek. Çalışanlar arasındaki
Kaynak: 5S
Kaynak: 5S
Yönetmen Nolan'ın son dört filminde birlikte çalıştığı görüntü yönetmeni Wally Pfister dönemin duygusunu görüntüde hissettirmek için
Kaynak: Prestij
Kaynak: Prestij
Sir Humphrey'nin kişisel özelikleri arasında karmaşık ve uzun cümleler kurarak karşısındakine olan zihinsel üstünlüğünü hissettirmek,
Kaynak: Emret Bakanım
Kaynak: Emret Bakanım
Ayrıca, sahnenin büyük bölümündeki kavisli LED ekranlar her yönde hareket edebilir haldedir ve her bir şarkıyı farklı hissettirmek için
Kaynak: 2009 Eurovision Şarkı Yarışması
Kaynak: 2009 Eurovision Şarkı Yarışması
Müzik, insanları kendileri hakkında belli bir yolda hissettirmek eğilimindedir. Böylelikle insanlar kendi hayatlarını, dünyaya
Kaynak: The Fame
Kaynak: The Fame
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
