homeostaz ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.BSTS / Fizyoloji Terimleri Sözlüğü
homeostaz anlamı İng. homeostasis
Canlıda hücrelerin yaşamı için gerekli olan ve çeşitli etkilerle her an değişme olasılığı olan kan miktarı, kan basıncı, beden sıvıların ve dokuların pH'sı, ozmotik basınç, beden ısısı, oksijen ve diğer kan gazları, plazmada bulunan glikoz, üre, çeşitli organik ve inorganik madde miktarı gibi çeşitli fizyolojik değerlerin normal sınırları içinde değişmez tutulması.
Canlıda hücrelerin yaşamı için gerekli olan ve çeşitli etkilerle her an değişme olasılığı olan kan miktarı, kan basıncı, beden sıvıların ve dokuların pH'sı, ozmotik basınç, beden ısısı, oksijen ve diğer kan gazları, plazmada bulunan glikoz, üre, çeşitli organik ve inorganik madde miktarı gibi çeşitli fizyolojik değerlerin normal sınırları içinde değişmez tutulması.
BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
homeostaz anlamı İng. homeostasis
1. Bir organizmanın içinde yaşadığı orTamla madde alış verişi yaparak kendi iç ortamını belli sınırlar arasında dengede tutması. 2. Sağlıklı yaşamın devamı için vücudun yapı ve işlev bakımından gösterdiği değişmezlik.
1. Bir organizmanın içinde yaşadığı orTamla madde alış verişi yaparak kendi iç ortamını belli sınırlar arasında dengede tutması. 2. Sağlıklı yaşamın devamı için vücudun yapı ve işlev bakımından gösterdiği değişmezlik.
"homeostaz" için örnek kullanımlar
Nöroglia, İngilizce neuroglia veya yalnızca glia, sinir hücresi olmayan ve homeostaz sağlayan hücre lerdir. Miyelin biçimindedir, beyin
Kaynak: Nöroglia
Kaynak: Nöroglia
Başlıca endotel de üretilirler ve damarların homeostaz ının (iç denge) düzenlenmesinde anahtar rol oynarlar. En güçlü
Kaynak: Endotelin
Kaynak: Endotelin
Fizyolojik adaptasyonlara örnek olarak bir zehir üretmek, sümük salgılamak, homeostaz gibi biyokimyasal yollar veya sistemler
Kaynak: Adaptasyon
Kaynak: Adaptasyon
Bu hücreler bağışıklık sisteminin etkinleşmesini bastırır ve bağışıklık sistemi homeostaz ını korurlar. Düzenleyici T hücrelerinin uygun
Kaynak: T hücresi
Kaynak: T hücresi
Irwin Rose ile birlikte, Nobel Kimya Ödülü 'nü kazanmıştır. Ubikuitin -proteazom yolağı, hücrelerin homeostaz ında hayati öneme sahiptir.
Kaynak: Avram Hershko
Kaynak: Avram Hershko
Metabolik yolaklar organizmalarda homeostaz sağlamakta rol oynar. Etimoloji: Genel anlamıyla patika veya yolak, özellikle planlanıp inşa
Kaynak: Metabolik yolak
Kaynak: Metabolik yolak
Sinir sisteminin işlevleri, duyu girişi sağlama, taşıma, kas ların ve beze lerin kontrolü, homeostaz ve zihinsel etkinlikler.
Kaynak: Sinir dokusu
Kaynak: Sinir dokusu
Uyaranlara karşı insanı uyaran, çevredeki olayların farkına varmasını sağlayan ve homeostaz ı sürdüren temel sistemler basit omurgalılar
Kaynak: İnsan beyni
Kaynak: İnsan beyni
Bu tip negatif geri besleme , ürünler birikmeye başlayınca yolaktaki akıyı yavaşlatır ve bu yüzden hücre içinde homeostaz sağlamanın
Kaynak: Enzim inhibitörü
Kaynak: Enzim inhibitörü
Kolesterol homeostaz ında ve steroid hormon üretiminde önemli bir rol oynar. SR-BI, safra tuzlarının salgılanmasında da rol oynar
Kaynak: Çöpçü reseptör sınıf B tip I
Kaynak: Çöpçü reseptör sınıf B tip I
hayvan hücrelerinin lipit homeostaz ı için kullandıkları karmaşık mekanizmalar ortaya çıkmıştır Hücre kolesterol düzeyleri gereken
Kaynak: SREBP
Kaynak: SREBP
DÖ hücreler | B, T, ve DÖ hücre yaşamıyla ilgili, gelişim ve homeostaz, ↑proenflamatör sitokinler | | IL-8 | makrofajlar, lenfositler ,
Kaynak: İnterlökin
Kaynak: İnterlökin
Kortizol, olağan durumlarda salgılandığında stres sonrasında homeostaz ın sağlanmasına yarayacak etkiler gösterir: Glikoneojenez , yağ ve
Kaynak: Kortizol
Kaynak: Kortizol
Nöroglia , sinir hücresi olmayan, destek ve besleme ve homeostaz sağlayan, miyelin biçiminde olan ve sinir sistemindeki sinyal iletimine
Kaynak: Sinir sistemi
Kaynak: Sinir sistemi
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
