Hoş, Kocaman için biçilmiş kaftan; topu alsın ve yanındakine versin.
Pleasant, tailor-made for big, take the ball and let your neighbor.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr Deniz atı broşu memleketine
hoş geldi, Anadolu'ya
hoş geldi.
Sea horse brooch was nice to his country, Anatolia was nice.
Kaynak: hurriyet.com.trKoltuklar seyircilerimiz için bir hatıraysa helali
hoş olsun'' dedi.
Seats hatıraysa lawful for viewers to get a nice,'' he said.
Kaynak: tr.eurosport.comMüzik te konsonans, kulağa
hoş gelen yumuşak seslerdir. Kulağa
hoş gelmeyen kaba ses lere ise disonans denir. Konsonans türleri
Kaynak: Konsonans ve disonansPalmiye, palmiyegiller (Arecaceae, Palmae) familyasını oluşturan tropik iklimlerde yetişen ve
hoş bir görüntü oluşturan tür lerin ortak
Kaynak: PalmiyeStereo ses ya da kısaca stereo, insan işitme duyusunun doğasına uygun,
hoş bir izlenim vermek amacıyla sesin, farklı yönlerde ve simetrik
Kaynak: StereoMucize ya da tansık; bilim sel yasalarla açıklanamayan ve ilahî güçlere mal edilen, inananları tarafından
hoş karşılanan, sıra dışı olay
Kaynak: MucizeAcı, haz ın karşıtı olarak organizmanın kaçındığı
hoş olmayan özel duygu ların adıdır. Film : Acı - 1971 yapımı Yılmaz Güney filmi
Kaynak: AcıÇoğunlukla bahçe lerde ve park larda
hoş görünüşünden dolayı ya da üzerinde spor yapma amaçı ile stadyum larda ve golf alanlarında
Kaynak: ÇimenParklarda ya da geçit törenlerinde çalan bir bando insanların
hoş zaman geçirmesini sağlar. Orkestra ve bando sözcükleri, müzisyenler
Kaynak: BandoEn İyi Ses Miksajı Akademi Ödülü en
hoş ve ahenkli ses miksajı veya kaydını belirleyen ödüldür ve kazanan filmde miksajı yapan kişiye
Kaynak: En İyi Ses Miksajı Akademi ÖdülüMürdümük, baklagiller (Fabaceae) familyasından Lathyrus cinsini oluşturan
hoş kokulu, tırmanıcı ve kolay yetişen bitki tür lerini ortak
Kaynak: MürdümükKüfür,
hoş olmayan, kırıcı, incitici ve görgüsüz, mahalle ağzının kullandığı sözlerdir. Eskiden küfür olarak sayılan bazı kelime ler bugün
Kaynak: Küfür (söz)Sohbet, dostça, arkadaşça konuşarak
hoş bir vakit geçirme, söyleşi, yârenlik, hasbihâl anlamına gelir. Türkçe ye Arapça dan geçmiştir
Kaynak: Sohbet