Bu kısacık ömürde sevgisiz, saygısız,
hoşgörüsüz bir yaşam olabilir mi.
This is a very short lifetimes of love and respect, can be a life intolerant.
Kaynak: haber3.comonu savunurken de önyargılı ve
hoşgörüsüz kasaba halkına karşı duran ilkeli ve cesur bir avukatın öyküsünün anlatıldığı bu siyah beyaz
Kaynak: Bülbülü Öldürmek (film)Bu kez borçlandığı gansterler çok daha
hoşgörüsüz davranırlar. Gansterler Vitelli'ye rakiplerinden birini ortadan kaldırması için baskı
Kaynak: Çinli Bir Bahisçinin ÖlümüTutucu kasaba halkının acımasız ve
hoşgörüsüz tepkisiyle karşılaşan Emine, aynı zamanda, aynı kişiler için yararlanılması gereken bir
Kaynak: Yatık Emine (film)Aydınoğulları 'nda deniz cephesinde gaza herzaman ilk planda olmuş idarelerindeki Hıristiyanlara karşıda
hoşgörüsüz olmuşlardır.
Kaynak: Börklüce MustafaMarilla Cuthbert-Matthew- Anne'nin kız kardeşi, Anne'nın yaratıcı, sıradışı özelliklerini bastırmak için çalışan
hoşgörüsüz bir kadın.
Kaynak: Yeşilin Kızı AnneAmerika'nın aslında kendi içerisinde farklılıklara ve bireysel özgürlüğe karşı ne kadar
hoşgörüsüz bir tutum takındığından bahsedilmektedir.
Kaynak: Easy RiderŞehrin idaresini çok
hoşgörüsüz sert bir hakim olarak bilinen Angelo'nun eline bırakır. Dük'ün idaresi altında zina hakkında kanunlar, çok
Kaynak: Kısasa KısasKitapta Wright, "burjuva" kitaplarına ve suçlanan eski üyelere karşı komünizm çevresindeki
hoşgörüsüz tavrı, tutucu dinî çevrelerdeki
Kaynak: Richard Wright (yazar)Angel Clare ise
hoşgörüsüz davranışının kendisini sürüklediği uzak ülkelerden pişman ve akıllanmış olarak geri döner. Brezilya 'ya misyoner
Kaynak: Tess (film)Oxford Hatıralarında (1900) ondan "
hoşgörüsüz, çekingen, titiz, matematik saplantılı, saygınlığına çok düşkün, politikada çok tutucu,
Kaynak: Lewis CarrollSelahaddin kendisine danışmanlık yapan ve Katolik Haçlıların devamlı hiç
hoşgörüsüz konuşma ve hareketlerinden devamlı çok rencide olmuş
Kaynak: Üçüncü Haçlı Seferi