ıpıssız anlamı sf. (ı'pıssız) Çok ıssız, ıssız: "Tepenin ardı ıpıssızdı." -A. Sayar.
ıpıssız eş anlamlısı
ıssız sf. 1. Kimse bulunmayan veya az kimse bulunan, tenha, yaban: "Köşkün bütün odaları ıssız." -P. Safa. 2. mec. Yalnız, kimsesi olmayan. 3. zf. Tenha bir durumda: "Tenha sokak karın altında olduğundan daha ıssız görünüyor." -A. Ümit.