ırgalamak ne demek?
- 3 sözlük, 6 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
ırgalamak anlamı
(-i) 1. Yerinden oynatıp sallamak, sarsmak. 2. tkz. İlgilendirmek: "Çirkin ya da güzel oluşum çoktandır ırgalamıyordu beni." -A. Erhat.
(-i) 1. Yerinden oynatıp sallamak, sarsmak. 2. tkz. İlgilendirmek: "Çirkin ya da güzel oluşum çoktandır ırgalamıyordu beni." -A. Erhat.
Türkçe - İngilizce
ırgalamak anlamı
fiil
1) rock
fiil
1) rock
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ırgalamak anlamı
Sarsmak, sallamak.
Sarsmak, sallamak.
Dede *Çal, İshaklı *Çivril, -Denizli
Sultanhisar *Nazilli -Aydın
*Bornova -İzmir
*Akhisar -Manisa
Demirkapı *Susurluk -Balıkesir
Tevfikiye *Biga -Çanakkale
-Bursa
Keskin -Eskişehir
*Düzce -Bolu
-Kastamonu
*Kurşunlu -Çankırı
*İskilip, -Çorum
-Amasya ve köyleri
*Artova, Almus *Zile -Tokat
Kuzköy *Akkuş, *Ünye -Ordu
Nefsiköseli *Görele -Giresun
-Trabzon
Uluşiran *Şiran -Gümüşhane
-Erzurum
*Varto -Muş
Kesirik -Elâzığ
Aşudu *Darende -Malatya
-Gaziantep
-Maraş
*Antakya -Hatay
-Yozgat
*Ayaş -Ankara
Afşar aşireti, Pazarören *Pınarbaşı -Kayseri
-Konya
Kalkan *Kaş -Antalya
Pınarlıbelen *Bodrum -Muğla
Muratlı *Çorlu -Tekirdağ
ırgalamak anlamı
Sallamak
Sallamak
Edirne
ırgalamak anlamı
Sallamak, sarsmak
Sallamak, sarsmak
Malatya
ırgalamak anlamı
Beşik vb. sallamak
Beşik vb. sallamak
Uşak
ırgalamak eş anlamlısı
ilgilendirmek
(-i) 1. İlgisini çekmek, önem vermek: "Oralı mıdır, değil midir, beni zerre kadar ilgilendirmez." -S. F. Abasıyanık. 2. (-le) Bir şeyle ilgili kılmak. 3. İlişkin olmak: İşçileri ilgilendiren bir karar. 4. Elverişli, uygun bulmak.
(-i) 1. İlgisini çekmek, önem vermek: "Oralı mıdır, değil midir, beni zerre kadar ilgilendirmez." -S. F. Abasıyanık. 2. (-le) Bir şeyle ilgili kılmak. 3. İlişkin olmak: İşçileri ilgilendiren bir karar. 4. Elverişli, uygun bulmak.
sarsmak
(-i) 1. Birdenbire ve güçle kımıldatmak, sallamak, oynatmak, titretmek: "Kalkın bakalım, diye çocukların karyolalarını sarsıyorlardı." -Ç. Altan. 2. mec. Zarar verecek yolda etkilemek, aksatmak: "Çok sevdiği annesinin ölümü onu çok sarsmıştı." -S. F. Abasıyanık.
(-i) 1. Birdenbire ve güçle kımıldatmak, sallamak, oynatmak, titretmek: "Kalkın bakalım, diye çocukların karyolalarını sarsıyorlardı." -Ç. Altan. 2. mec. Zarar verecek yolda etkilemek, aksatmak: "Çok sevdiği annesinin ölümü onu çok sarsmıştı." -S. F. Abasıyanık.
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
