angarya anlamı Rum.aggaria
1. Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş: §
"Onu kaçınılması mümkün olmayan bir angarya sayar ve yazdıklarımdan, tabi ancak vasat bir numara alırdım." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar I, 319. § "
angarya. Bedava iş, teaddi. Komşulukta olursa imece." -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. § "
O yol parası korkunç bir angaryaymış." -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 408. 2. Kölelik düzeninde köylünün derebeyine yaptığı zorunlu ücretsiz hizmeti. 3. Savaş durumundaki bir devletin, kendi sularındaki yabancı bir devletin ticaret gemilerine el koyarak bunlardan yararlanması: §
"angarya: Efrâd-ı askeriyeye kışla dâhilinde veya ordugâhta nöbetle gördürülen iş, hizmet. Zahmetli iş." -Ali Seydi, Lugât-i Ecnebiye. 4. Olağanüstü durumlarda veya sıkıyönetimde devletin vatandaşlara ait taşıtlara el koyması: §
"Akşam Yedikule'de bir arabayı angarya gibi cebri bir surette tedarik eyleyebilmiş olduğu hâlde..." -Ahmet Midhat Efendi, Hayret, 60. 5.
mec. Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılan iş: §
"... sıçramaktan alıkoyan manasız bir ağırlık ve angaryadır." -Peyami Safa, Eğitim-Gençlik-Üniversite, 203. §
"… evlenme denen şeyin, zor, sıkı, katlanılması lazım gelen zaruri angaryalarından biri addediyor…" -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 53. §
"Birden bire lüzumsuz bir iş, hatta çekilmez bir angarya gibi göründü." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, 71. §
"Doktor Hikmet uğruna bu kadar zahmet ve angaryalara katlandığını keşfetmek için o kadar ince bir psikolog olmaya hacet yoktu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 176.