Nil Erkoçlar genç, başarılı ve
ışıltılı bir oyuncu.
Nile Erkoçlar young, successful and glamorous actress.
Kaynak: haberturk.comLG Optimus G'nin
ışıltılı arka kaapğının içinde oldukça güçlü bir Snapdragon 600 işlemci bulunuyor.
Kaapğının glittering in the back of the LG Optimus G is a powerful Snapdragon processor 600.
Kaynak: haberciniz.bizBurası çok büyülü, çok
ışıltılı bir ortam, ama benim için önemli olan bir başyapıtın içinde yer almış olmak.
This is a very magical, very luminous environment, but the important thing for me to have taken place in a masterpiece.
Kaynak: ankarahaber.comYapılan tüm şaşalı lansmanlara ve CES gibi fuarların
ışıltılı dünyasına rağmen, ABD tüketici elektroniği pazarı küçülüyor.
Lansmanlara all the glory, and despite the glittering world of trade shows such as CES, the U.S. consumer electronics market is shrinking.
Kaynak: turk.internet.comXander rolüne kadar birçok dizide ufak rollerde oynar. Hollywood 'un
ışıltılı dünyasına girmeden önce ise muslukçu çırağı, veteriner
Kaynak: Nicholas BrendonÇocukluğundan beri
ışıltılı müzik dünyasıyla iç içe olan Saul Hudson'ın annesi 70'lerin glam rock yıldızı David Bowie 'nin kostümlerini
Kaynak: SlashÖrneğin; "Geçen gece,
ışıltılı yollardan,mavi suların parıldadığı altın oyalı sahillerden geçerek Karakif'in evine geldik." Cümlesinde
Kaynak: Zarf tümleciÇeşitli renklerde,
ışıltılı, simli olabilir. Makyaj ürünlerinin en çok tercih edilen ürünüdür. Ruj kelimesi Fransızcada "kırmızı"
Kaynak: RujFar, göz kapağı na renk vermesi için kullanılan çeşitli renklerde,
ışıltılı ya da simli olabilen makyaj ürünü. Toz, bilyalı, likit, krem
Kaynak: Far (kozmetik)Şarkının sözleri |:: Çok daha görkemli ve
ışıltılı, : O da senin yüzünde doğan: Benim güneşim: Benim kendi güneşim: Senin çehrende:
Kaynak: 'O Sole MioDaha sonra ilaç testlerinden geçememesi nedeniyle sezonun ilk 14 maçına çıkamayan Apodaca böylece
ışıltılı kolej kariyerini kötü anılarla
Kaynak: Rick Jason ApodacaBazen paletinde hafif fırça vuruşları ve
ışıltılı renklerin görüldüğü empresyonist, zaman zaman parlak renklerin ve karşıt tonların
Kaynak: Namık İsmailNermin zengin ve
ışıltılı bir dünyaya doğru gün geçtikçe yakınlaşmaya ve bunun bedeli olarak hayatının aşkı Mehmet'ten uzaklaşmaya başlar.
Kaynak: Acı Hayat (dizi)Bu gibi sokaklar gölge veren ağaçları, dinlenmek için konmuş bankları ve
ışıltılı mağazalarıyla çok çekicidir. Çevre Kirliliği
Kaynak: Şehir sorunlarıAnnesinin çabaları, yeteneği ve rastlantıların yardımıyla şarkıcı olan Nükhet gazinoların
ışıltılı pırıltılı dünyasının perde arkasındaki
Kaynak: Düşkünüm SanaProsoma (cephalothorax) ile opisthosoma (abdomen) sarı kahverengi ya da koyu kahverengi olup
ışıltılı tüylerle kaplıdır. Bacakları
Kaynak: Micaria divesBir zamanların ayıplanan ve hor görülen dansı, artık günümüzde
ışıltılı dans salonlarında uygulanan, nezih bir eğlence halini almıştır.
Kaynak: Tango (dans)Bunun yanında mikro yazı (bir büyüteçle saptanabilen) ve
ışıltılı veya fosfor lu bir desen de bulunmaktadır. Para ayırma makinesiyle yapılan
Kaynak: BanknotDeniz yoluyla geçenler geceleri bu
ışıltılı, aydınlatılmış yerleşimi gördüklerinde, Trabzon'a benzetirler ve "Herhalde Trabzon buradan
Kaynak: Hamidiye, PazarAltın
ışıltılı kumlarıyla kaplı 3 kilometrelik sahili, sığ ve sakin denizi ile OCAKLAR' ın eşsiz güzelliklerini yaşamak mümkündür.
Kaynak: Ocaklar, Erdek