icatçı anlamı is. İcat eden, bulan kimse, kâşif, bulucu: "İcatçıya yeni şeyler düşündüren, hekime yeni tedavi yolları arattıran ... hep ümittir." -Ş. Rado.
kâşif is. (kâ:şif) esk. Var olan ancak bilinmeyen bir şeyi bulan, ortaya çıkaran kimse, bulucu.
"icatçı" için örnek kullanımlar
Roman icatçı bir hayat taklididir. Olurların, olabilirlerin, olamazların, olması özlenenlerin, hatta olmuş olanların, mutlaka (dinamik) Kaynak:Kafa Kâğıdı
Bazen Ludwig ve Gyro Gearloose en büyük icatçı olmak için rekabet ederlerdi. Kaynakça : Kategori:Kurgusal kuşlar Kategori: Kaynak:Ludwig Von Drake