gösterge is. 1. Bir şeyi belirtmeye yarayan şey, belirti, im, işaret:
"Bu, yeterince cesur olamadığımın bir göstergesi olabilir." -İ. O. Anar. 2. Bir durumla ilgili çeşitli aşamaları gösteren liste, icmal. 3.
ekon. Bir gelişimi gösteren nicelikler veya değerler arasındaki ilişki, endeks, indeks. 4.
dil b. Anlamla biçimin, gösterenle gösterilenin kaynaşmasından oluşan dil birimi, belirtke. 5.
fiz. Bir aracın işlemesiyle ilgili bazı ölçümlerin sonucunu kendiliğinden gösteren araç, müşir (II), indikatör:
"Göstergesi gece gündüz İstanbul üzerinde duran hayli eski ama sağlam radyoyu açtı." -A. İlhan.
özet is. 1. Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hülasa, fezleke, ekspoze:
Romanın özeti. 2.
sin. ve
TV Filmin konusunu en kısa biçimde anlatan, bir senaryo çalışmasının ilk basamağı olan metin.