Regensburg'da İslam karşıtı teolojik söylemini
anımsamak yeterli.
Enough to remember the anti-Islamic theological discourse in Regensburg.
Kaynak: haber.sol.org.trKendisinden önce yazılmış olanları da
anımsamak ister.
Was written before him, the ones you want to remember.
Kaynak: haberler.comKadınları sadece yılın bir günü
anımsamak onlara yapılan en büyük haksızlıktır.
Women only one day of the year to remember the great injustice done to them.
Kaynak: mucadele.com.trBöylece her site için hesap bilgisi
anımsamak veya her siteye ayrı ayrı giriş yapmak külfetinden kurtulurlar.- Ayrıca bakınız
Kaynak: OpenID (açık kimlik oturumu)Uykusuz bir gecede,
anımsamak istemediği düşünceler ve olayları, karısının ölümünü, torununun erkek arkadaşının Irak'ta vahşice
Kaynak: Karanlıktaki Adamtragedyanın “niteleyici parçaları”ndan biridir ve “retoriksel” poetik düşüncenin, Euripides 'in zamanından beri nasıl oluştuğunu
anımsamak önemlidir.
Kaynak: Retorik (Aristoteles)İslam inancı yalnızca sonuncusuna (çok dikkatli bir biçimde yapılmasına, ölümü
anımsamak amacıyla) kısıtlı olarak izin vermektedir.
Kaynak: Eren (folklor)Bellek: Söylevi doğru sıralanışında
anımsamak için düşünceleri yerler ve imgelerle hafızada tutmak. Sunuş: Sesin, gözlerin ve mimiklerin
Kaynak: Retorikİlk perdede Winnie çantasındaki eşyaları, hatıralarını
anımsamak için kullanır. İkinci perdede ise bu amaç için, artık içine ulaşamadığı
Kaynak: Mutlu GünlerBuraları iyi
anımsamak için kafamda notlar yazıyordum. Tepelerin, setlerin gölgelerinde arabamızı hızlandırıyoruz. Yolumuz Donuzalağan'a
Kaynak: Köseler, Gümüşhacıköy