Willie'nin bilenen en büyük özelliği
içki ve sigara karşıtı olması.
Willie's known to be the most important feature of the anti-drink and a cigarette.
Kaynak: fotospor.comİlk sanayi kuruluşu 1931 yılında Tekirdağ
içki fabrikası olarak kurulmuş.
The first industrial enterprise established in 1931 as a factory for Tekirdag drink.
Kaynak: habercorlu.comMarksist bir gelenekten gelmenin yanı sıra o zaman
içki de içiyordum, Kemalist'tim.
Coming from a Marxist tradition, as well as at that time I was drinking a drink, Kemalist'tim.
Kaynak: pressturk.comÇocuklarıyla gelen yüzlerce müşteri, bedava
içki dağıtılan stantlara koşmuştu.
From the hundreds of customers with their children, had run the stands are distributed free drinks.
Kaynak: dunyabulteni.netAlkollü içecek ya da kısaca
içki, etanol içeren bir içecek tir. Etanol ilaç ya da sakinleştirici olarak da kullanılmakta olup,
Kaynak: İçkiKonyak veya Kanyak, Fransa 'nın Charente ve Charente-Maritime département ının belli yerlerde üretilen brendi tarzı alkollü
içki.
Kaynak: KonyakBira, alkol lü bir
içki türüdür. Tahıl, özellikle de arpa malt ının mayalandırılması yöntemiyle üretilir, su ve genellikle şerbetçiotu
Kaynak: BiraRakı, damıtma yoluyla elde edilen suma kullanılan ve genellikle anason tohumu ile aromalandırılan alkol lü bir
içki dir. Etimoloji
Kaynak: RakıTerim çoğunlukla
içki yasağı dönemi ABD 'de görülen İtalyan mafya sı kökenli örgütlenme üyelerini tanımlamak için kullanılır.
Kaynak: GangsterAkşamcılık, 16. yüzyıl ın ikinci yarısında (özellikle II. Selim ile birlikte) Bizans
içki kültürünün etkisinde canlanan, İstanbul 'a özgü
Kaynak: AkşamcılıkChangaa veya Chang'aa (tam anlamıyla "beni çabuk öldür") Kenya 'da popüler alkollü
içki. Akdarı , mısır ve sorgum gibi tahıllardan
Kaynak: Changaa